30 Ekim 2013

Anneme yaptigim tablo

Annem geçen sene yatak odalari için içinde kirmizi renkler bulunan bir tablo istemisti benden. Isterken böyle bisey beklemiyordu tabi, bir tane tuval üzerine çiçekler filan istemisti sadece. Ben de oturdum, uzun uzun düsündüm, sonra böyle bisey yapmaya karar verdim. Annem o kadar begendi ki, yatak odasinda yazik olacak diye salona, yemek masasinin bulundugu yere asti bu galata kuleli tablomu.

Herkesin sürekli sordugu sey ise, neden imzasini atmamis, bu tabloya imza sart :) Ben ressam degilim, alisik degilim ki öyle imza filan :) 




29 Ekim 2013

el emegi oyun halisi

Bende dikis makinasi olmadigi icin kiz kardesime gidiyorum biseyler dikmeye, onlar tatildeyken ugramistim, ilk ugradigimda baktim o da ne, bana ve kizima sürpriz hazirlayip gitmis. Bu oyun halisini oraya birakmis. Ben önce hazir alindigini zannettim, inanamadim yahu, yanindaki mektup olmasaa hala inanmakta zorluk çekecektim. çok güzel olmus.

Hem çalisiyor, hem iki kücük bebegi olan canim kardesim ne ara dikti bunu diye düsündüm. Ellerin dert görmesin canim kardesim !!! :)

O kadar ince ayrintilar var ki, hazirlarinda yoktur belki bu kadar ayrinti. Dilersen o çemberler çikartilabiliyor, her bir çemberde oyuncak asilabilecek halkalar var. Renk konusunda da çok ince düsünmüs kardesim. Bebegimizin odasi yesil agirlikli ve kelebek desenli olacagi icin çok güzel bir seçim yapmis :) 


28 Ekim 2013

Ne yaptim?

Hiç bisey yapmadim aslinda, geçen Cuma 3.5 saatte anca bir cibinlik ve yatak örtüsü dikebildim o kadar. Benim için tek birsey hazir olsa yeterdi zaten, o da bebisimizin kullanacagi yatak ve giyecegi ilk kiyafetler. Kiyefetleri yikadim, küçük yatak takimini diktim. En azindan birseycik olsun benim elimden çiksin diye. 4 hafta sonra bebegimiz gelecek, 1 ay sonra tasinacagiz. Tasinmayi fazla kafaya takmiyorum, yavas yavas paketliyorum herseyi. Tek derdim, minigin vaktinden çok çok önce gelmemesi. 





Tüm bunlarin disinda kiz kardesim, annem de haril haril hazirliklar içindeler :) onlar belki de benden daha heyecanli :)
Annem durmadan örüyor, kiz kardesim de çok tatli bir oyun halisi dikmis, onlari da pek yakin zamanda paylasicam :)

Hadi bir de az önce bloga koymayi düsünmeden çektigim son halimi paylasayim hazir ugramisken :)

37. Hafta :)


16 Eylül 2013

kumaslarim geldiiii

Ismine bir türlü karar veremedigimiz kizimiz için bir iki minik projem var, kendi ellerimle küçücük de olsa hatira niyetine biseyler hazirlamak istiyorum. örgüden çakmadigima göre dikis olabilir...

Hala çalismaya devam ediyorum ama günde 5 saat ve evden. Belim agridiginda uzanabilmem için is yerim böyle bir imkan sagladi, bu da psikolojim açisindan çok iyi oldu açikcasi. Ise çok mutsuz gitmeye baslamistim. Yolculuk derdinden kurtuldugum için, daha enerjik ve daha verimli çalisabiliyorum, isim bitince de kendime zaman ayirabiliyorum pilim bitmeden.

Bugün sabah, geçen hafta siparisini verdigim cici kumaslar geldi. Aynen bekledigim gibi, çok güzeller.

Bu Paris temali penye kumastan becerebilirsem bir emzirme önlügü dikicem, insallah ziyan olmaz.  

Evime kizimiz sayesinde girmeyi basaran bu vintage kumas minik yatagina yorgan kilifi ve cibinligin süs kismi olacak... tül biraz sert bir tül çikti malesef, tam tütülük aslinda, yikadiktan sonra düzelmezse, uçuk yesil yerine beyaz bir tül kullanirim belki, oysa bu tülün rengi çok hos duruyordu, bakalim artik. Kismet. Belki yine de bu kumasi seçerim, cibinlik olacak sonuçta, üstünde yatmayacak ya kizim, dimi?


ilk is kumaslari yikamak ;)


Bu arada:

bugün 30 hafta bitti !

son 10 hafta!

2 Eylül 2013

7 senelik biz ve 29. Hafta

Zaman hızlı geçiyor ama güzel geçiyor.
Bu sene evliliğimizin 7. yılını göbeğim dahil olmak üzere 3 kişi kutlamanın sevincini yaşıyorum.

Şükrediyorum bol bol.




Bu arada kısa kısa:

28 hafta bitti
Minişimiz 1 kiloyu geçmiş
Hala tam gün çalışıyorum, istemeye istemeye
Tam doğum zamanı taşınacak olmamız işlerin gidişatını değiştirdi
Ne yazıkki bebek odasını önceden hazırlayıp bekleyemeyeceğim
Tek dileğim meleğimizin zamanından erken doğmaması
Hala isim düşünüyoruz
Taşınıcaz diye bir şey almak istemiyorum ama yine de minik alışverişlerden alıkoyamıyorum kendimi.

Hamişliğin tadını şöyle çıkarıyorum: Denizli sınırları dışına çıkmayan, eski şişesinde ayrı bir tadı olan, çilek aromalı gazozlarımı taa isviçre'ye kadar getirtmek gibi mesela.
Allah getirenden de, yollayandan da razı olsun :)


Televizyon başa bela, ne görürsem onu canım çekiyor, izlememekte fayda var :)


9 Ağustos 2013

24 + 4 alinacaklar listesi

Bir çok arkadaşım soruyor, neler aldın diye. Bilmiyorum ki bu saate kadar her şeyi almış olmam mı gerekiyordu. Daha hiç birşey almadım diyorum. Hem evde şu an eşya stoklayacak yer olmadığından, hem de hatalı alışveriş yapmaktan çekindiğim için alışveriş yapmadım. Elbette insanın içinden sürekli cicili bicili şeyler almak geliyor ama onlar her zaman alınır diye önemli olanlara öncelik vermeye çalışıyorum. Sadece Türkiye'ye gittiğimde aldığım Hastane çıkış takımı, tükrük bezleri, havlu ve bir kaç battaniye almıştım. O da sadece Türkiyede olduğumuz ve cinsiyetini öğrendiğimiz için, yoksa bana göre çok erkendi.

Şimdiyse her şey yolunda giderse 14 / 15 hafta kaldı... eh haliyle yavaş yavaş en önemli şeylerde karar verip almalı veya sipariş vermeli diye düşündüm.

Hamileliğimin başından beri araştırmalar içersindeyim, tecrübeli annelere de kulak vermeye çalışıyorum, fiyat karşılaştırmaları yapıyorum. 

Şimdilik bebiş eve geldiğinde bulunması gereken 3 şey var anladığım kadarıyla:

1. ürün emzirme yatağı / portatif beşik. Hem kız kardeşim, hem yeni anne olmuş bir arkadaşım önerdi, geceleri sen yatağından kalkmadan, bebişin de uykusu açılmadan rahatlıkla emzirebilirsin, ikinizde uykuya daldığınızda onu ezerim korkusuyla tedirgin bir şekilde uyumazsın dediler. Mantıklı buldum tabi.

Bu yatakların çok çeşitli modelleri var, aşağıdakinin hoşuma giden özellikleri büyüklüğü (9 kiloya kadar) ve aynı zamanda ayaklı mini beşik olarak kullanılabilmesi - bunun için yan kısım çok pratik bir şekilde (geçmeli) monte edilebiliyor. Böylece evin içinde rahatça istediğim odaya götürebilir, bebişi bir süre uyurken gözümün önünde bulundurabilirim diye düşündüm.

Bu Geuther markasının Aladin modeli. Fiyatı diğer benzer ürünlere göre yüksek ama kalite olarak incelediklerim arasında en iyilerinden bir tanesi.



Elbette daha şık, daha şirin, fırfırlı, süslü püslü portatif hasır beşikler de var, onlar da ucuz deği ayrıca ve çok kalabalık buluyorum, lazım olmadığı zamanlarda, katlayıp söküp bir kenara koyamazsın. Görüldüğü gibi benim pratiklik daima ön planda =)

2. ürün de oto koltuğu. Bu aslında en önemlisi. Hastane çıkışı eve giderken lazım olacak en önemli ilk şey. Bunda ise Maxi-Cosi'nin Pebble serisinden almayı düşünüyoruz ama son kararımız değil tabi. Maxi-Cosi bir çok testlerde tam not alan bir marka olduğu için, o markada kararımız kesin ama hangi modeli hangi renk olur onu bilmiyorum. Pebble serisi sanırım yeni çıkan son modeli. 

Şu renklerin arasından seçim yapmak zor değil mi ama? 














3. Son olarak alt değiştirme ünitesi var, onda çekmeceli birşey mi alsam, yoksa IKEA'nin klasik, sepetlerle de süslenebilecek daha sonra oyuncakları için kullanabileceği Gulliver modelini mi alsam bilemedim. Onu düşünmek için birazcık daha zamanım var galiba.


elbette alınacak şeyler bunlarla sınırlı değil, daha bir ton şey var ama bunlar en önemli bulduklarım.

Herkese mutlu bayramlar, iyi haftasonları dilerim!! =)


2 Ağustos 2013

Fethiye - Saklıkent


Saklıkente kaçıncı gidişim bimiyorum ama her gidişimde çok eğleniyorum. Bu defa Göcek'ten Kaş'a giderken uğradık. Çok kalabalıktı. Kaynak suyu her zamanki gibi buz gibiydi ama o sıcakta o serinlik iyi geldi. Benim göbeğimden dolayı fazla ilerlemeden geri döndük. Kalabalık arttı ve iki dağın arası daraldıkça aralardan geçmek için kuyruklar oluşmaya başladı, hem beklemek istemedim hem de biraz panik oldum, kafamıza taş maş düşer diye. Çok zorlamak istemedim kendimi. Geri döndük. 







yunus balığını görüyor musunuz? 








Orada Kanyon restoran vardı, fazla samimi gelmediği için arabayla az ilerisine gittik gözleme molamızı orada verdik. Ortam görüldüğü gibi çok dinlendiriciydi.







23 Temmuz 2013

bu aralar ben ve biz = 22 + 1

hala tatil modundayım - havalar (maşallah) güzel olunca böyle oluyor...

geçen haftadan kalan gripten kurtulmaya çalışıyorum, ara ara öksürük nöbetlerim tutuyor, sinir oluyorum...

bebiş odasıyla ilgili karar vermek üzereyiz sanki ama ara ara minicik bir bebeğin gerçekten kocaman bir odaya ihtiyacı var mı diye de düşünmüyor değilim... bir oda öyle ya da böyle olacak ama bebeğe gerçekten ne lazım, ne lazım değil bunu düşünüyorum bu aralar. Olmuşken şu olsun, bu olsun, e tam olsun cart curt derken hooop: fiyatlar o biçim. Bebek odası tam tamına bebek için mi olmalı, yoksa uzun vadeli mi düşünmek daha mantıklı, uzun vadeli derken ne kadar uzun düşünmeli. Bunu sanırım tekrar bir gözden geçiricem.

bebiş arabası bence daha önemli, ama bir sürü seçenek var, bir kaçını inceledik, fiyatları karşılaştırdık, avantajlar / dezavantajlar nelerdir onları araştırdık. Daha karar veremedik.
tüm bunlar için çok erken gibi görünüyor ama haftada 1 kez çıkabiliyoruz, zaman çabuk ilerliyor, ve bir şeyin siparişi verildiği zaman 8 - 12 hafta sürüyor gelmesi, bebek odaları dahil.

bütün gün oturmaktan, aldığım kiloların da etkisi var mı bilmiyorum ama kuyruk sokumumdaki baskı/ağrı/sancı beni çileden çıkarıyor. Ayakta çalıştığım zaman da belim ağrımaya başlıyor, daha önceden de problemim vardı, hamilelikle beraber ağrı üstüne yük bindi sanırım. İnternetten ergonomik yastık siparişi verdim, 4 gözle onu bekliyorum, bir umut en azından belki o işe yarar. Elimdeki tüm çareler tükenirse doktora danışıcam tabiki.

geçen C.tesi ilk hamiş kıyafetlerimi aldım, 2 pantolon. Genel olarak tek parça maxi elbiselerle idare ediyorum, acayip rahat. çok alıştım elbiseye, bakalım kışın ne yapıcaz.

dengesiz haller içindeyim, genelde sakin olmaya çalışıyorum ama bazen sinirlerime hakim olamıyorum, çabuk kızıyorum. Antrenör kocamın bana vakit ayıramamasından yakınıyorum bu günlerde, ama Pazar günleri de evden kovuyorum resmen, sonra yanımda değil diye yine kızıyorum. Allah Osi'me sabır versin ama zaten sabırlı biri, idare ediyor sağolsun, asıl bana sabır versin, kendimle başa çıkamıyorum.

henüz hamiş günlüğü tutmuyorum, kendime göre tuttuğum notlar var ama elektronik, el yazısı olsun istiyorum. Hem anne hem baba adayları için güzel bir günlük bakıcam. farkettim de, her şey hep annelere yönelik, babalar için çok az şey var, babaların bu kadar duygusuz olacağını düşünmüyorum, bence onlar için de alternatifler çoğaltılmalı, iş sadece bilgi içerikli kitaplarla bitmemeli. İnternette dahi çok az şey var. benim fikrim baba adayları da günlük tutmalı, öyle her gün uzun uzun yazı değil belki ama anlık notlar, ne düşünüp ne hissetikleri, ileride okumak için eğlenceli olabilir diye düşünüyorum. Hem kızımız olacak, bir erkek çocuğa göre böyle şeylere daha meraklı olabilir =) hadi o olmasa bile ben kendim açar okurum.

Bu aralar en sevdiğim aktivitelerden biri de uzanıp göbüşümdeki kıpırtıları hissetmek... elimde ne varsa bıraktırıyor içimdeki melek şimdiden, o hareketlendiği zaman dünya duruyor benim için =)

06/07/2013 - Kaş 


12 Temmuz 2013

bebek odalarında kullanılan renkler

Benim için en önemli şey bebiş odasının ferah ve dinlendirci olması, yani dinlendirici derken göz yorucu olmaması. Ferah olması için odada az ama öz eşya bulunması. Bizim oda için nasıl bir çözüm buılacağız henüz belli değil ama bu aşağıdaki renk uyumlarını çok sevdim, gri çok koyu olmadığı ve abartılmadan kullanılmadığı sürece çok hoş duruyor.

Bunlar sadece renklerin uyumuna bakmak için fikir amaçlı, internetten bulduğum resimler. Karar vermek için henüz çok erken ama sınırsız şirin şeyler var!! bakmadan duramıyor insan.




buraya ayrıyeten, kırmızı, veya lila detayların da güzel duracağını düşünüyorum.

açık gri beyaz pembe çok hoş olmuş, buradaki battaniyenin

turuncu turkuaz detaylar

buradaki turuncu ve pembe yastıkların uyumunu çok sevdim


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...