29 Temmuz 2011

kokoş ofis insanı

olma yolunda sağlam adımlarla ilerlemekteyim =)

Dün FerahFeza'cığımın yolladığı şirin mi şirin, kokoş kalemim geçti elime (fotoğrafta kocaman görünüyor) masamda baş köşeyi kaptı.

Arka plandaki sarı/turuncu sahte çiçekler karşımda oturan arkadaşımın.

Bu aşağıdaki bitki de yıllar sonra görüştüğüm eski sınıf arkadaşımın hediyesi. Çok değişik çok ilginç bir bitki, severim ben değişik şeyleri. Evde zaten yerim yok diye bunu da iş yerine getirdim, hem baktıkça hatırlamak güzel oluyor. Bitkinin adı Sedum Tornado (etiketinde yazıyordu)
Ayrıca: Parlak yuvarlak yapraklarının ortama sakinlik ve ahenk (harmonie) yaydığı rivayet ediliyor (yine üzerindeki etikete göre)
Mutlu bir hafta sonu sizin olsun =)

26 Temmuz 2011

başlıksız

İstanbul.
Sevdiğim şehir.
Seni ne kadar çirkinleştirmeye çalışsalar da, sana olan aşkımdan vazgeçemiyorum!
Lakin bu aralar seni aldatasım var, kötü niyetler içersindeyim =)

***

Eşim ispanyolca kursuna kaydını yaptırmış. Hep istediği şeydi. İyi yaptı. Ben de acaba farklı bir dil kursuna başlasam mı diye düşünsem de, seçimim hobilerime zaman ayırmaktan yana oldu. Resim'lere epeydir ara verdim. Onlara el atacağım. Kitaplarıma yoğunlaşıp, arada keçelere yer vereceğim ama ilham gelmiyor bu ara. Sanırım başına geçince oluşacak bir şey.
Spor'a nasıl olduysa ara verdim. Ona da bir çözüm bulmalıyım.
Bir de fotoğraflar var....

***

Şahsen tanımadığın, sesini duymadığın ama yine de sevdiğin insanlarla yazışmak, haberleşmek, dertleşmek, tanışmayı dilemek ne güzel.

***

Evde bu sene ilk bahar temizliği kısmet olmadı ama sonbahar temizliği şart. Ramazan başlamadan halletsem şu işi fıstık gibi olacak. Bu haftasonu bismillah deyip işin başına geçmeli. Evin içinde ufak tefek şeylere el attım bile.

***

Ramazan demişken, başlamasına ne de az kalmış! En iyi şekilde geçmesini diliyorum. Kimi yerlerde harıl harıl hazırlıkların başladığını duydum. Ne güzel. Burada nasıl hissedeceğiz Ramazan'ı bilemiyorum. En iyi şekilde faydalanmak nasip olur inşallah.

***


bu kadar! =)

22 Temmuz 2011

enerji



Bak kardeşim...

Enerji akıyor bu fotoğraflardan... içinden dışından etrafından!

Gülmek enerji verir mi? Bu aralar bir çok insan güldürüyor beni!! =)

Eniştenin arabasını görmüştük otoparkta, "biz de buradaydık" mesajı verme niyetiyle bir iz bırakalım dedik. Birşey bulamayınca benim şu yeni yaptığım üzerinde kuru kafa bulunan keçe araba süsünü hafif açık bırakmış olduğu pencereden direksiyona asmıştım. Ne bileyim o süsün benim olduğunu bilmediğini =) Neyse efendim, bu kardeşim bunu görünce bu ne ya! demekten alamamış kendini, bu bir şaka mı, reklam mı, derken kafasında yoksa büyü mü??? diye şimşekler çakmış! Yeni bebekleri oldu ya, bir de kuru kafayı görünce müthiş fanteziler üretmiş kafasında, öğrendiğim an kahkahalara boğuldum!!!

Diğer bir olayı da dün yaşadım. Şimdi detaylarını anlatamayacağım ama özet geçecek olursak: Facebook'ta arkadaşımın statüsüne yorumda bulunmuştum. Daha sonra, benim uzaktan yakından tanımadığım, statüsüne yorum bıraktığım arkadaşımın arkadaşı olacak empati yoksunu dallamanın biri kalkmış, neymiş efendim, yorumumu beğenmemiş, ben yorum bırakmamalıymışım, her şakanın arkasında bir gerçeklik payı varmış, işte gülücük işareti koymakla geçiştiremezmişim. Arkadaşımın statüsüne çirkin şeyler yazmak istemediğim için yorumum: ne günlere kaldık, çok komiksiniz x bey, size de gülüyorum! =) gibi birşey olmuştu. Bunun arkasından hakaret niteliğinde bir yorum daha geldi ama anlayan beri gelsin, diye düşündüm, kendi de anlamadı bence ne yazdığını, 2. şoku geçirdikten sonra aklıma geldikçe gülmeye başladım, koptum resmen.

Yazık dedim, zavallı, 30 yaşlarına gelmiş ve bu yaşına kadar at gözlüklerini çıkarmayı başaramamış, zerre kadar tanımadığı bir insana ağır eleştirilerde bulunma hakkına sahip olduğunu zanneden, aciz bir vatandaş. Olaya takılmadım fazla, arkadaşım sonra özelden özür diledi ve yorumları sildi. Benim için de yine komik anılardan biri olarak kaldı. Ama biraz trajikomik... Eşimin yorumu: hep seni buluyor böyleleri oldu, ben de "negatif enerji yayıyorum demek ki" dedim. =)

Hala gülüyorum!!!

=)

MUTLU NOT: balkonum için beğendiğim koltuk takımını dün yakından inceledik, beğendik, yarın getiriyoruz inşallah!! Geeel güneş geeel!! =)


21 Temmuz 2011

izledim - kara kuğu (böyle söyleyince çok komik oldu ya)







Sinemayı epey bir geriden takip etmekteyim ama olsun her filmi hemen izleyemesem bile bir şekilde haberdar olmaya çalışıyorum yeniliklerden. Bu günlerde bu memlekette bi cenabetlik var ya hadi hayırlısı, bir haftadır yağmur yağmur yağmur tövbe yarabbim... Neyse filme dönelim en iyisi:

Anlatılmak istenen konu iyi hoş (mükemmeliyetçiliğin nasıl bir psikolojik baskı oluşturduğu) fakat bir çok şey soru işaretiyle havada kaldı benim için. Filmin abartıldığını düşünüyorum. Ah o boşluklar olmasaydı... harika bir film olurdu bence... izlemeyenler varsa, henüz izleyemediği için üzülmesin, acele etmesin bence, boş bir zamanda can sıkıntısı gidermek için izlenilebilir belki. Benim fikrim budur.

Balkonistan :)



İlk bahar boyunca durmadan balkon mobilyalarına / sandalyelerine bakıyordum, en önemli kriter rahat olmasıydı tabi. Aşırı pahalı da olsun istemedim, düşük fiyatlılar da beklentilerimi karşılamıyordu. En iyisi beklemek dedim, bugün bu güzelliğin indirimde olduğunu gördüm, balkonuma yakışacağını düşünüyorum, tez zamanda gidip incelemek ve mümkünse hemen almak istiyorum, bakalım kısmet.

Gerçi bu aralar İsviçre'de balkonda oturmak mümkün değil, bir haftadır soğuk ve yağmurlu havalarda mağdur kaldık. Geçen hafta kopan fırtına ve doludan dolayı da balkondaki çiçeklerim sizlere ömür =(

İsviçre'de yaz denen birşey yok gerçi ama ilk baharlar hep yaz tadında oluyor en azından, buna da şükür tabi.

Neyse güzel güneşli günler gelecek elbet, hazır fiyatlar düşmüşken bakmalı şu koltuk takımlarına.

Sırada Sevgiliyi kandırmak var şimdi ;)

Bakalim balkona sigacak mi bi de o var.

18 Temmuz 2011

Sultanahmet'te bir kedi

22 - 4 - 2011 - İstanbuL

Ne güzelsin, ne de güzel bir yerdesin, bilir misin?

Ve şanslısın.

Huzurlusun en başta, azıcık şımarıksın belki... Senin gibiyim şu an, her zaman şanslı olmasam bile, huzurluyum şu anda, en büyük şans değil midir bu? Azıcıkta şımarığım, ama birazcık. Bu huzur ne kadar sürer bilmem ama, tadını çıkarmalıyım bunun. Şu an'ın!!!



14 Temmuz 2011

13 Temmuz 2011

Kaplumbağa terbiyecisi - Osman Hamdi Bey'in Roman'ı

Ölümünün 100. Yılında Osman Hamdi Bey'in Romanı

Sebebi kaplumbağaları çok sevmem mi, yoksa resimdeki oryantalist hava mı bilmiyorum ama aşağıdaki tabloya ayrı bir tutkum var ilk gördüğüm andan beri. (orjinalini görmedim daha)

Türkiye'den kitapçılara uğramadan dönemem asla. Bir de her Migros'a girişimizde illaki o (genellikle darmadağın olan) kitap bölümüne bir bakmam gerek. Son gidişimde bu kitap ilişti gözüme, tabloya olan hayranlığımdan dolayı da bırakamadım tabi, yapıştı sanki elime.

Geçen hafta tatilde okuma fırsatı bulduğum kitaplardan biri buydu. Müthiş etkisinde kaldım. Her şey Osman Hamdi Bey'in babası İbrahim Ethem paşa tarafından Hukuk okuması için Paris'e göndermesiyle başlar ve Osman Hamdi Bey'in kültür ve sanat adına vermiş olduğu mücadeleyi yalın bir dille anlatır. Aynı zamanda o dönemin Avrupası, İstanbul'u ve Osmanlı İmparatorluğu hakkında önemli tarihi bilgiler vermekte. Başta tarih olmak üzere, sanat ve kültür severlere rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir kitap bu. Kitabı okuduktan sonra aşağıda görmüş olduğunuz tablonun anlatmak istediğini çok daha iyi anlayacaksınız. Dünki yazıyı da bu kitabı okuduktan sonra görünce, bunun ne kadar önemli olduğunun altını çizmek istediğim için ekledim.

12 Temmuz 2011

aklıma gelmişken

"Bilim ve sanat toplumlar için bir kuşun iki kanadı gibidirler. Bu iki kanadı kullanan toplumlar uçarlar ve özgür olurlar. Kullanamayanlar ise tavuğa dönüşürler. Tavuk toplumlar birileri önüne yem atsın diye bekler. Uçamayan, kanatları körleşen toplumlar önüne atılan yemleri kafaları önde gagalamak için uğraşırken, arkalarından yumurtaları alınır!" Ay Hırsızı, Sunay Akın



tatil vs. iş

Kısacık (kısa olmasının sebebi var aslında) tatilimde az fotoğraf çektim, çokça dinlendim, arada kitap okudum, bol bol uyudum. İhtiyacım vardı iyi geldi ama tadı damağımda tabi. Şu anda kendimi her ne kadar çalışmadan tatil olmaz diye teselli etmeye çalışsam da olmuyor. çok zor.

şu anımla karşılaştırınca:

Sabahın erken saatlerinde yataktan şıp diye kalkıp beni bekleyen kahvaltıya, ardından sahile koşar adımlarla ilerleyebilirken, beni tekrar işin beklediği sabahlara kalkması, arabaya doğru sürünmesi zor geliyor.

Günün ilerleyen saatlerinde bir elimde kitabım bir elimde bol naneli Mojito'm varken, şu anda bir elimde dosyalar diğer elimde acı kahve zor geliyor.

Öğlenleri yemek sonraları kafayı vurup yatmak, begonvillerin gölgesinde, minderlerin üzerinde uyumak varken, şimdi öğle paydosu bitince uyuklamamak için deli gibi Redbull aramak zor geliyor.

Akşamları süslenip püslenip yemeğe gitmek, ardından yürüyüştür, eğlencedir, sohbettir derken, şimdi iş sonrası tatilden kalan kirli çamaşırları yıkamak için çamaşırlığa inmek zor geliyor...

Sanırım kendimi bir süre arkadaşların tatil fotoğraflarıyla ya da kendi çektiklerimle avutacağım. Dün akşam bolca karibik hayalleri kurdum, rüyamda karibik sahillerinde gördüm kendimi ya, hadi bakalım hayırlısı =P

10 Temmuz 2011

1 Temmuz 2011

şekerlik - minik projelere devam

Bir sürü bir sürü şey birikti paylaşmak istediğim yahu... bu aralar vızır vızır paylaşasım var, sevinçten heralde =D

Bunlara proje demesi de olaya farklı bir hava katıyor. Birden bire aklıma gelmesiyle yaptığım sepetimsi şeker tepsiciği... hasteneye ziyarete gelenlere şeker veya çikolata ikram ederken öyle ot gibi paketinden ikram edilmesini istemedim, hem daha sonra mevlüt şekerleri için de kullanılabilir.

Kafamda nasıl bir şey istediğime dair net bir fikir vardı ama istediğim malzemeleri bulamadım, bulamayınca da, karşıma çıkan bu malzemelerle doğaçlama bir şeyler yaptım, fena olmadı yine de. Sonuçtan gayet memnunum ;o)

Lakin kötü olan bunu hastanede kullanamaması oldu =S mevlüte kaldı artık ne yapalım =/




Son bir minik proje kaldı paylaşmak istediğim, onu da dün gece bitirebildim nihayet. İlk firsatta paylaşırım.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...