18 Şubat 2015

15 ay 5 gün ve seyrettiklerim

Evet, tam tamina 15 ay ve 5 gün önce hayatimiz degisti ve bazi seyler bu durumda önceligini yitirdi ne yazikki. Bunlardan biri de sevgili, bi tanecik blogum oldu malesef.
Ama insan içinden gelmeyince de yazamiyor yahu. Yani blogumdan uzak kalmamin asil sebebini tamamiyle anneligin üstüne atamam. Yazacak, paylasacak onca sey varken insanin eli gitmiyor bi türlü cani istemeyince.
Su anda buraya annelikle, bebisimle ilgili fazla sey yazmak istemiyorum. Bu aralar sessizce köseme cekilip içimden tasanlari yazmak istiyorum, ya da daha dogrusu havami degistirmek istiyorum biraz.

Bebegim yeni dogdugunda ve ben yeni tasindigimiz kocaman evde minicik kuzumla tek basima kaldigim zamanlarda en yakin dostum haliyle televizyon ve diziler oldu :) Su anda haftada iki gün çalismamin disinda, evdeyken zamanimin bi kismini dizi seyrederek geciriyorum. Alistim ne yazik ki. Ama neden? emzirirken en kolay sey televizyon seyretmek oldu, koca evin ürkütücü sessizligine ses getirdi, kafa dagitmak daha kolay oldu benim icin... kitap okumak gelmedi hic icimden, cok denedim ama kitap okumak icin dinç olmak gerekiyor. Bense öyle yoruluyordum ki, ve minik kuzu büyüdükce daha da yoruluyorum, kitap okumak yerine kuzu uyuyunca hemen uzanip dinleniyordum. Televizyon açik kalsa bile dinlenmek mümkündü, sizip kalsam da farketmiyordu.

Gerçi hiç bir diziyi yayinlandigi vakitte seyredemiyorum tabi. Hep internetten. Hep canimin istedigi zaman. Cünkü dizi saatleri haliyle Melda'min uyku saatlerine denk geliyor, doyur, yika, giydir, yatir, en az 20 dk uyumasini bekle derken benim uyku saatim yaklasiyor.

Yeni yila girdik gireli vizyona bi ton komedi türk filmi girdi... Ama bi tanesi vardi ki asla kaçirmak istemiyordum. Ben ki Leyla ile Mecnun hayrani olarak Burak Aksak'in filmine mutlaka gitmek istiyordum amma velakin sinemayi takip eden kim? Sinemanin yolunu dahi unutmustum ve en son hangi filme gittigimi bile hatirlamiyordum yani. Sagolsun ablam laf arasinda yarin sinemaya gidiyoruz falan filan deyince, kücük cocuklar gibi ay beni de götürün abla, ben de gelmek istiyorum, Osi evde kalsin cocuk baksin, dedim ve fedakar kocacigimin sayesinde aylar sonra eglencelik bisey icin kendime iki saat ayirma sansi buldum.


Her neyse, spontane bi sekilde Bana Masal anlatma ya gittim ve artik bu yogun ve stresli geçen günlerden midir, ya da sinirlerimin bozuklugundan midir, ya da film gercekten komik oldgundan midir bilmiyorum öyle çok güldüm ki, gülmekten agladim, gözlerimden yaslar sel oldu akti resmen. Bana kalirsa gözlerden yas getirecek kadar komik degildi, sanirim benim sinirlerim bozuktu biraz, ya da acayip gülesim gelmis gercekten bilmiyorum. Emin de olamiyorum bak. Film hakkinda elestiri veya yorum yapamicam ama beni baya bi keyiflendirdigi kesin, firsat bulsam yine zevkle izlerim yani.

Onun disinda komedi veya aile dizilerini sevdigim icin daha önce "Aramizda kalsin"i seyrediyordum ki ne yazikki bitti. O benim icin "canim ailem" dizisinin devami gibi birseydi.

Yine kafa dagitmak icin, beni keyiflendiren dizilerden biri de "Ulan istanbul"dur. Simdi inernetten yayinlaniyor sadece, benim icin cok ta önemli degil tabi, yerine yine keyifli oldugunu düsündügüm "5 kardes" geldi. Onu da sevdim dogrusu. Devami gelir insallah. Derken benim dizi tarzima uymayan ama yine de heyecanli buldugum icin ve Engin Akyürek dahil olmak üzere bir kac oyuncu/karakteri de begendigim icin "Kara para ask" i seyrediyorum. (Tuba Büyüküstün'ün sesine ne olmus yaw?)

Haa, bi de sey var dogru... o da tarzima uygun degil ama iste hem mahalle baskisi diyelim. Eli yüzü düzgün genç oyuncularin bol oldugu "Seref meselesi" var. Merak ettim seyrettim, Sükran Ovali ve Sükrü Özyildiz en begendigim karakterler arasina girdi ama su an yavas yavas kopuyorum diziden. Bi cok bölümünü de bastan sona seyredemedim zaten. Hem zamanim olmuyor dogal olarak hem tekrar netten seyrederken Melda'nin ortalikta olmamasi gerekiyor ve ben o uyurken seyrettim dizi kontenjanini Kara Para Ask'la dolduruyorum.

Minik kusumun televizyon seyretmesine izin veriyorum (oturtup saatlerce seyrettiriyorum anlamina gelmiyor bu elbette. Kendisi de kurtludur zaten öyle oturup seyretmez) ama o varken televizyonda ne olduguna cok cok dikkat ediyorum. Siddet, silah barindiran görüntülerin olmasina kesinlikle müsade etmiyorum. O varken genelde TRT Cocuk veya Planet Cocuk ya da Yumurcak TV acik olur.

Cocuk kanali demisken :) en begendigim cocuk kanali dizisi ise "Rafadan Tayfa" O Istanbulun animasyon hali cok hosuma gidiyor =) ve sürekli seyrettiklerimiz ise Pepee, Pisi, Niloya, Can ve ara ara Leliko... Leliko'yu cok sevmiyorum ama arada kayniyor iste. Aslinda bunlari Melda degil ben seyrediyorum daha cok :) Melda'cim sadece sarkili türkülü kisimlari seviyor, dans etmeyi seviyor kuzum...

Bugünlük bu kadar, ay Zeyno ne televizyonkolik olmussun demeyin lütfen :)






12 Şubat 2015

hayat

Hayat o kadar hizli geçiyor, her sey o kadar hizli gelisiyor ki hayret ediyorum.
Kizim gibi mesela...
Rabbimiz bize öyle enerjik bi kiz verdi ki, zaman nasil geciyor hic anlamiyorum.

özledim buralari.

yazmayi, anilar birakmayi çok özledim.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...