29 Nisan 2011

yarım yarım kitaplar

sürekli bir şeyler okuyorum ama hiç birini bitiremiyorum şu sıralar. Eskiden bir kitabı bitirmeden diğerine başlamazdım ama artık öyle yapmıyorum. Başlıyorum birine beni sarmadığı zaman, diğerine geçiyorum, o da sarmadığı zaman ötekine, bir diğeri, şu, bu, o derken başladıklarım:

Yarım kalanlar:
Elveda Gülsarı, Cengiz Aytmatov
Sinekli Bakkal, Halide Edib Adıvar
Kazaklar, Tolstoy
Kumral Ada Mavi Tuna, Buket Uzuner
Eşimin Eşi yok, Sema Maraşlı
Hayalimdeki kadın, Danielle Steel

şu an elimden düşmeyenler ve iyi gidenler:
Yeşil Kiraz 1, Gülten Dayıoğlu (ne zamandır kütüphanemdeydi)
Kayıp Gül, Serdar Özkan (dayanamadım merak edip aldım artık)

Zaman buldukça okuyorum, hepsini alıp alıp okuyorum, yarım kalanlar çoğaldıkça kitapları bitirmek zorlaşıyor. Bitirdiğim ilk kitaptan bahsedeceğim mutlaka.

Arada okuyup bitirdiğim çok eski bir kitap var "Zehra" yazarını hatırlayamadığım. 1972 yılında Hülya Koçyiğit'in başrolünü oynadığı filmi çekilmiş. Tam bir yeşilçam öyküsü... =) O da ne zamandır kütüphanemdeydi, değişiklik olsun diye okudum.

Bir sürü yeni kitap aldım, okudukça paylaşacağım inşallah.

Bana artık bir kitaplık şart oldu, lakin koyacak yerim yok =(

Mutlu haftasonları...


18 Nisan 2011

Erken Kaybedenler - Emrah Serbes


Okudukça okuyasım gelen, hiç bitmesin istediğim kitaplardan biriydi. İçinde o denli güzel ayrıntılar varki. Emrah Serbes bu kitabında erkek çocukların iç dünyasını en doğal haliyle kısa hikayelerle anlatmış. Hepsi birbirinden akıcı. Hepsinden ayrı bir film olur dediğim. Kitap 143 sayfa, az ama öz bir şekilde anlatımyla tekrar tekrar okunası bir kitap:

içindekiler:
anneannemin son ölümü
zannettiğin gibi değil
korhan ağbi'nin kardeşi
denizin çağrısı
cahide
üst kattaki terörist
alçakgönüllü arzular
kimi sevsem çıkmazı


 

15 Nisan 2011

asian hairstyle oldum biraz =)




saç boyatmıyorum artık.

prensip olarak yapmıyorum bunu.

saçıma aklar düşene dek kendi doğal rengimde kalmaya karar verdim son 3 - 4 senedir.


bundan iki sene önce saçlarımı şuradaki gibi radikal bir şekilde kestirmiştim. O gün bugündür kısa saç favorim. Uzun saçlar çok sıradan gelmeye başladı.


Aradan zaman geçti, buradaki halini aldılar. Derken saçım uzadıkça bağlamaya başladım.

Sıkıldım. E boyatmıyorum da, ama değisiklik istiyorum.


Bu durumda ne yapılır?

Değişik saç kesimleri denenir.


Aynen öyle yaptım ben de, yukarıdaki güzel hatunun çakması gibi dolaşıyorum şu an ortalıkta.

Saçlarımın uzunluğu, kesimi, rengi aynı yukarıdaki resimdeki gibi, dedim paylaşayım.


Değişiklik her anlamda iyi geliyor.


Bir süre asian style takılacağım. Niye asian diyorum: çünkü çekik gözlüymüşüm, öyle diyorlar, ben hala göremedim ama neyse.


Beni gören herkes ilk bakışta tanıyamıyor ilginç ve de komik bir durum =)


Mutlu haftasonları!!




13 Nisan 2011

Az kaldı =)




Balkonumu şenlendirmeye az kaldı. Ve yine balkonumda akşamları iş sonrası kahve eşliğinde keyif yaparak kitap okumaya az kaldı. Ay şimdiden içim içime sığmıyor, havalar bir an önce ısınsa da, sardunyalarımı çiçeklerimi dikeyim saksılara. Gönül yeni bir balkon düzenlemesi ister fakat kısmet. Henüz bir planım yok.





Ayrıca elbise dolabını da tekrar bir gözden geçirmek şart. Eskileri ayırıp, kışlıkları kaldırmak lazım. Her ne kadar hala daha kar yağıyor olsa da, yaz kapıda, güneşli günler yakındır dostlar. Pozitif enerji yayasım geldi!!!!!!!!!!!!!!!!!!! hava soğuk ama güneşli, iyiyim bugün!!






NOT: üstteki fotoğraf geçen seneden, hatta iki sene öncesinden kalmış olabilir, motivasyon amaçlı koydum :)


12 Nisan 2011

ya güzelsindir ya çirkin

Bazen insanları tanırsın ama tanımazsın...
Arada geçen olaylar tanıştırır insanları, bazen de zaman.
Çok etkilenmedim son günlerde bu tür şeylerden, sadece düşündüm.

ve son olarak bilindik bir şeyin altını çizmek istedim:

insanların dış görünümünü karakterleri tamamlar

ya güzel söylersin, ya çirkin:
ya güzel olursun, ya çirkin...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...