gördüm ki çok fazla fotoğraf olmuş
gördüm ki karar vermesi pek zor imiş
bir yerden başlamalıymış anıları paylaşmaya...
kendime notlar:
Eğer ki bir daha ismi Datça olan bu dünya üzerindeki cennet köşesine gidilecek olursa,
Marmaris'ten Datça'ya 70 km boyunca virajlı yoldan gelmeye gerek yok.
Ya Bodrum'dan feribot'la gidilmeli, ki kanımca bir çok kişi böyle yapıyordur zaten.
Ya da Marmaris'te konaklayıp oradan tekne turlarına katılarak, koy koy gezmeli.
Biz ne yaptık, evvela bu yol düzeltilmiş mi diye merak ettik, ona bakmak için geçtik zaten biz =P,
gördük ki, iki araç yan yana rahat geçebiliyor, onayı verdik. Ama midemiz onay vermemiş olabilir =)
Akşam üstü yukarıdaki güzellikle karşılaştık.
Gündüzleri plaj olarak kullanılan minik sahil, akşamları da restoran olarak düzenleniyor.
Denize girmek için hoş bir yer değil bence, akşam yemeği için ise fikir güzel lakin restoranın ve servisin iyisine rastlayamadık ne yazıkki. Ödediğiniz paranın karşılığı sadece atmosfer oluyor yani ;)
Ertesi gün tekne turuyla kız kumuna gittik...
Tekne turu olmazsa olmazımdı zaten!!!
4 yorum:
ooo arkasi yarinda var.... Biz önce tatile gidiyoruz, datca yarim adasinda ama marmarise 40km uzaklikta bir hotele. Sonrada datca'ya gideriz demistim, ama yazin beni korkuttu, araba+virajlar+uzun yol+defne = stress pur....
viraj deyince aynen benimde hemen midem bulanır...ben almiiiim sagol...gerce teknede de bulanır...en iyisi sanırım feribot..
Defne'nin Annesi,
Eger Defne araba yolculugunu seviyorsa sorun olmaz bence, hizli gidilmedigi sürece virajlar o kadar keskin degil, hizli giden araç yok zaten. Resmen doganin içinden geçiyorsun.
Ayçi,
Pencereler açik veya arabanin içi serin olunca midem idare edebiliyorum, tekne turu için özellikle ilaç aldim zaten=) yoksa çekilmez anacim...
ahh o yol yok mu o yol. resmen 1 gün baygın yattım ben onun yüzünden :)) ama oraların keyfi bir başka o ayrı :))
Yorum Gönder