Filmler filmler... yine filmler. Şu günlerde yaptığım tek aktivite film izlemek oldu. İyi de olsa kötü de olsa film izlemeyi seviyorum.
İki gün üst üste izlediğim filmerin arasındaki paralelliklerden hiç ama hiç haberim yoktu - isimleri dışında. İlginç bir rastlantı oldu. İkisi de 'birşey' çocuklarıydı... Her ikisinde de Özgü Namal'ın oynadığını bilmiyordum. Bu kadın her filmde, her reklamda çıkmaya başlayınca, diğer oyuncu bayanların suyu mu çıktı, niye her yerde bu, neden neden neden diye düşünsem de, şu anda izlemek istediğim bir çok filmde yine onun oynadığını görüyorum. Biraz sevimli suratlı, hokka burunlu diye mi bu kadar çok seviliyor bu hatun anlamış değilim. O değil de her yerde gözümüze gözümüze sokulunca insan yeni bir yüz, yetenek görmek istiyor zamanla.
Yetenek demişken. Sır çocukları 2002 de çekilmiş olmasına rağmen, oradaki oyunculuğu, 2008 yapımı olan O... Çocukları'nkinden daha başarılıydı bence. Neyse konumuz Özgü değil.
Sık sık DVD kiraladığımız web sitesinde yeni gelen filmlerin arasında gördüm Sır çocukları'nı. Orada kolay kolay Türk yapımı filmler bulunmadığı ve bir kaç ödül almış olduğu için hemen kiraladım. Film hakkında her zaman yaptığım gibi yorum okumadım. Konusu hakkında da tahmin yürütmedim. Nedir merak ettim ve izledim. Konusu hakkında fazla yorum yapmadan bana hissettirdiklerinden bahsetmek istiyorum:
Sır çocukları konusu itibariyle bugüne dek gördüğüm en dokunaklı filmdi. Öyle oturup hüngür hüngür ağlatmadı, resmen bir bıçak gibi saplandı bağrıma, bir taş oturdu sanki boğazıma, kocaman, yutkunamadım. Yine hayatın acı gerçekleri bir tokat gibi yapıştırılmış seyircinin suratına. Bilmiyorum ama ben öyle hissettim.
Tinerci, sokak çocuklarını görünce ne yapacağımızı şaşırırız, mümkün olduğunca kaçmaya ve değerli eşyalarımıza sahip çıkmaya çalışırız. Ne yapacaklarını kestirmek mümkün değil, hangisi mazlum hangisi anasının gözü bilemiyoruz ama onlara kızmaya da zerre kadar hakkımız yok. Yetişkin insanların (bazılarına insan bile denmez) hataları sonucunda bu hale geliyor o çocuklar ve daha sonra filmin adı gibi sır olup gidiyorlar. Yaşadığım bu ülkede sokak kedisi bile yokken insan (!) evlatlarının topluma kazandırmak için en ufak çabanın bile gösterilmediği ülkelerin var olması acı veriyor. İmkansızlıkmış. Her şey mi imkansızlık şu hayatta, İNSAN olmak parayla değil ki. İnsan sevgisi, merhamet sahibi olmak parayla satılmıyorki.
O... Çocukları da kendi çapında güzel bir film. İki filmi kıyaslamak değil niyetim. Bu film hakkında söyleyebileceğim tek şey: Demet Akbağ tek başına almış götürmüş! Demet ablam oynamasaymış bi nanay olmazmış bu filmden ve Özgü Namal keşke italyanca falan konuşmaya çabalamasaymış (madem her filmde oynuyorsun, hadi diyelim başarılı olduğun için oynuyorsun, e bu ne o zaman kardeşim? gerçi senin ne kabahatin var, suç sana para verip seni o rolde oynatanda). Filmde güldüğüm o kadar traji-komik sahne varken, Özgü'nün italyanca konuştuğu sahnelere ağlayasım geldi. Neyseki film, başarılı bulduğum çocuk oyuncuları sayesinde toparlamış baya. Olaylar "anarşist"lerin kovalandığı 1981 yılında geçiyor. Politik konulara hiç girmeyeceğim. Eğer bir Demet Akbağ harikası görmek isteyen varsa buyursun tadını çıkara çıkara izlesin derim. İpek Tuzcuoğlu'nun hakkını yemeyeyim şimdi. Onu da beğendim.
İki gün üst üste izlediğim filmerin arasındaki paralelliklerden hiç ama hiç haberim yoktu - isimleri dışında. İlginç bir rastlantı oldu. İkisi de 'birşey' çocuklarıydı... Her ikisinde de Özgü Namal'ın oynadığını bilmiyordum. Bu kadın her filmde, her reklamda çıkmaya başlayınca, diğer oyuncu bayanların suyu mu çıktı, niye her yerde bu, neden neden neden diye düşünsem de, şu anda izlemek istediğim bir çok filmde yine onun oynadığını görüyorum. Biraz sevimli suratlı, hokka burunlu diye mi bu kadar çok seviliyor bu hatun anlamış değilim. O değil de her yerde gözümüze gözümüze sokulunca insan yeni bir yüz, yetenek görmek istiyor zamanla.
Yetenek demişken. Sır çocukları 2002 de çekilmiş olmasına rağmen, oradaki oyunculuğu, 2008 yapımı olan O... Çocukları'nkinden daha başarılıydı bence. Neyse konumuz Özgü değil.
Sık sık DVD kiraladığımız web sitesinde yeni gelen filmlerin arasında gördüm Sır çocukları'nı. Orada kolay kolay Türk yapımı filmler bulunmadığı ve bir kaç ödül almış olduğu için hemen kiraladım. Film hakkında her zaman yaptığım gibi yorum okumadım. Konusu hakkında da tahmin yürütmedim. Nedir merak ettim ve izledim. Konusu hakkında fazla yorum yapmadan bana hissettirdiklerinden bahsetmek istiyorum:
Sır çocukları konusu itibariyle bugüne dek gördüğüm en dokunaklı filmdi. Öyle oturup hüngür hüngür ağlatmadı, resmen bir bıçak gibi saplandı bağrıma, bir taş oturdu sanki boğazıma, kocaman, yutkunamadım. Yine hayatın acı gerçekleri bir tokat gibi yapıştırılmış seyircinin suratına. Bilmiyorum ama ben öyle hissettim.
Tinerci, sokak çocuklarını görünce ne yapacağımızı şaşırırız, mümkün olduğunca kaçmaya ve değerli eşyalarımıza sahip çıkmaya çalışırız. Ne yapacaklarını kestirmek mümkün değil, hangisi mazlum hangisi anasının gözü bilemiyoruz ama onlara kızmaya da zerre kadar hakkımız yok. Yetişkin insanların (bazılarına insan bile denmez) hataları sonucunda bu hale geliyor o çocuklar ve daha sonra filmin adı gibi sır olup gidiyorlar. Yaşadığım bu ülkede sokak kedisi bile yokken insan (!) evlatlarının topluma kazandırmak için en ufak çabanın bile gösterilmediği ülkelerin var olması acı veriyor. İmkansızlıkmış. Her şey mi imkansızlık şu hayatta, İNSAN olmak parayla değil ki. İnsan sevgisi, merhamet sahibi olmak parayla satılmıyorki.
O... Çocukları da kendi çapında güzel bir film. İki filmi kıyaslamak değil niyetim. Bu film hakkında söyleyebileceğim tek şey: Demet Akbağ tek başına almış götürmüş! Demet ablam oynamasaymış bi nanay olmazmış bu filmden ve Özgü Namal keşke italyanca falan konuşmaya çabalamasaymış (madem her filmde oynuyorsun, hadi diyelim başarılı olduğun için oynuyorsun, e bu ne o zaman kardeşim? gerçi senin ne kabahatin var, suç sana para verip seni o rolde oynatanda). Filmde güldüğüm o kadar traji-komik sahne varken, Özgü'nün italyanca konuştuğu sahnelere ağlayasım geldi. Neyseki film, başarılı bulduğum çocuk oyuncuları sayesinde toparlamış baya. Olaylar "anarşist"lerin kovalandığı 1981 yılında geçiyor. Politik konulara hiç girmeyeceğim. Eğer bir Demet Akbağ harikası görmek isteyen varsa buyursun tadını çıkara çıkara izlesin derim. İpek Tuzcuoğlu'nun hakkını yemeyeyim şimdi. Onu da beğendim.
6 yorum:
sinema Düşkünü olan biri ben O.. cocukları evde dvd si olduğu halde hala izleyemedim..Sır çocuklarınıda merak ettim en yakın zamanda dvd sizni alıcam..Buarada blogunu çok beğendim..İyi Çalışmalar Sevgiler :)
{degisiktatlar} bakalim senin yorumun ne olacak?:) tesekkür ederim canim!! sagol!:)
O. Çocuklarını zaten izlemeyi çok istiyordum sır çocuklarını da öyle bir anlatmışsın ki izlemeden olmaz. Taşınma faslından sonra ilk iş izlenecekler :)))
Varya son kısım özellikle Özgü ve Demet hakkında dediklerine birebir katılıyorum. Ben çok sevdim ama yine de filmi. Bakalım yarın Usta'ya gideceğim bir arkadaşım oynuyor umarım beğenirim filmi.Sevgiler.
Varya son kısım özellikle Özgü ve Demet hakkında dediklerine birebir katılıyorum. Ben çok sevdim ama yine de filmi. Bakalım yarın Usta'ya gideceğim bir arkadaşım oynuyor umarım beğenirim filmi.Sevgiler.
{Volkan-Kaldera} ikisini de izlemek lazim, ben pisman olmadim dogrusu. Bence de ilk önce hayirlisiyla bir tasinin. Simdiden kolay gelsin!
{Stil Direktörü} ayni fikirde oldugumuza sevindim:) Usta'yi da listeme eklemem lazim:) Sevgiler!!!
Yorum Gönder