28 Eylül 2011

gereksiz cümlelere gereken cevaplar

Gereksiz yorum ve cümlelere gereken cevapları verebilmiş olsaydım eğer...
Tabiki sürü sürü düşmanım olurdu. "Terbiyesiiiz, püü" diye arkamdan konuşurlardı. Aslında ne de zevkli olurdu insanların o anki yüz ifadelerini görmek. Hani saygısızlıktan değil de sırf benim de beklemediğim anda söyledikleri sözlere maruz kaldığım gibi, onlara da benden asla beklemeyecekleri cevapları yapıştırmak ve dumur etmek, eğlence kaynağı olabilirdi şu monoton hayatımın.

Geçenlerde çok sevdiğim bir ablamın hatrına bir kına gecesine gittik - gitmez olaydım. Bir sürü sebepten dolayı geç gittik kınaya. Ben zaten öncesinde temizlik yaparken neredeyse tüm evde sigortalar gitti. Sevgili evde yoktu, benim acelem vardı, sigortaların bulunduğu dolaptan sorumlu bina görevlisi yoktu. Neredeyse akşam olmuş. Neyin neden kaynaklandığnı, düzeltecek birini bulana kadarki çabalarım ve çilem. Meğer bu o günün ilerleyen saatlerinde benim de sigortalarımın atacağına dair bir işaretmişşş.

Akşam:
Kayınvaldem, iki görümcem, minik kuzular ve ben arabayı park ettik yağmurda ıslanmamak için koşar adımlarla kına salonuna ilerliyoruz. Giriş kapısını bulmamız biraz uzun sürdü, o sırada ben ve görümcelerime karşı takıntılı olduğunu sezinlediğimiz, 19 yaşında selam verme özürlü, ergenlikten çıkması zor görünen, trip hastası ve aynı zamanda beyin hücresi yoksunu olduğunu düşündüğüm bir kız var (direkt olmayan bir akrabalık ilişkimiz var, malesef) bakalım selam verecek mi bu defa diye dürtüşürken gözümüzün içine baka baka sırtını döndü ve selam vermeden (!) yürüdü gitti kıytırık.
Ben böyle şeyleri kafaya takacak biri değilim, çoluk çocuk ve çocuk beyinli insanları kafaya takacak olursam ohooo. O anda da amaaan, dedim geçtim. Bizim tek anlayamadığımız baya baya iyi tanıdığın birinin gözünün içine bakıp selam vermemek nasıl bişey acaba? Biz ona bişey mi yaptık, diye soruyoruz birbirimize. Benim için önemli bir şahsiyet olmadığından şeyime bile takmadım, sormayı da düşünmedim hiç "arızalı mısın kızım sen?" diye. Evet bu cümle o vitaminsize gereken cevap formatına uygundur kanımca.

İlerleyen dakikalar (!):
Tam kapıyı bulduk, merdivenlerden çıkıyoruz güç bela (bir tarafta maxicosi'de bebek, diğer tarafta içi sanki kurşunla doldurulmuş çanta) ve karşıdan arızalı kızın enteresan anası geliyor, iç ses (bi sen eksiktin!) dış ses: "merhabalaaarr..." gereksiz, sahte bir gülümseme eşliğinde. Bayan enteresan'dan gelen cevap harfi harfine şudur: "size yer kalmadı!" Ben o an ne saçmaladığımı hatırlamıyorum, zaten kınaya geldim diye canım burnumda. Selam vermeyen arızanın anası merhabaya böyle karşılık veriyorsa, sorun zaten onu üretenlerde demektir... neyse detaya girdim çıkayım hemen. "İyi o zaman, siz şşşöööyle bir yollanın da bize yer açılsın" diyeydim iyiydi. Aklımda olsun bi dahaki sefere, hakediyor o zaten bunu çünkü gerçekten ilginç bir kişilik.

İlerleyen (hâlâ!) dakikalar:
İçerisi tıklım tıklım, zor zar kıyılarda köşelerde döne dolana anca yer bulduk, ben bir yerlerden sandelye taşıdım oturabilelim diye, popomu sandalyeye daha yeni koydum, soluklanmaya niyetlendim ki bir arkadaşın anası kayınvalidemle hangi ara derin sohbete dalıvermişlerse artık, iki de bir bana sesleniyor öte yandan, döndüm baktım "Gülizar* hamileymiş!!" dedi (bunu söyleyen kayınvalidem değil, arkadaşın annesi), bir an kafama balyoz yedim sandım, o ne ya? Allah'ım yaa üstüne bir de pişkin pişkin sırıtmasın mı? (E hada hada sen de yap gari bi bebe, bekleyip durma bakışı var) bakışı geçtim söyledi de zaten, sen de bi bebek yap, dedi bana. Herkese dert. Kayınvalidem endişeyle bana bakıyor, ne diyecek acaba diye, kızacağımı bildiği için tedirgin biraz. İç ses: Zeynep sakin ol, sen bu damdan düşen sorulara hazırlıklı bir insansın, alışıksın, derin nefes al... 1. 2. 3.) dış ses: "öyle miiiii? (kısık gözlere sırıtışa geçiş) eh hayırlı olsuuuun!" ve sonrasını geçiştirmek için lagalar lugalar, kayınvalidemde saygılı bir cevap vermemden dolayı bir rahatlama. Burada tek açık ve net cevap "Sana ne?" olması gerekir, başka bir şey düşünemiyorum. Ya da "Sen mi bakıvercen?" diğer verebileceğim bir cevap türü, şimdi sana ne diye asabi bir cevap versem kalan hikayeyi tahmin etmek zor değil. Bu çocuk konusu benim gözümde özel bir konudur, mahremiyettir, özel hayattır işte, ve kimseyi ilgilendirmemesi gerekendir amma velakin görüldüğü gibi vatandaşlarımızdan son örneği aktarmış bulunmaktayım, daha fazla yorum yapamayacağım.
* işaretini açacak olursak:
Burada olay şöyle ki bu Gülizar diye ismini değiştirdiğim kişi geçtiğimiz Mayıs evlendi ve Gülizar'ın hamile olduğunu bana imalı imalı söyleyen hanımla uzaktan yakından bir alakası, akrabalığı yoktur. Ben Gülizar'ın hamile olduğunu çoktan biliyorum zaten. Bana bunu söyleyen bayanla benim desen hiç bir alakamız yok ki bana bunu söylemeye cürret ediyor, maksat orada kayınvalidemi gaza getirmek, beni delirtmek falan işte. Hayat.

Oradan kaçmak için tanıdıklarla selamlaşma bahanesiyle kalktım, yani ona da pek meraklı değilim aslında ama işte:
Dedim ya her yer tıklım, masalar dizilmiş dar sıralar halinde, sandalyeler arasından geçmek zor, tanımadığım bir teyze sırtı dönük yolu kapatıyor, ben aradan geçmeye çabalıyorum (hay geçmez olaydım) geçemeyince kibarlığıma tüküreyim: "Pardon, geçebilir miyim?" diye soruvermişim, ne dese iyi? "Hayır geçemezsin!" İşte tam o an Allah'ım sana geliyorum dediğim andır! Daha önce hiç karşılaşmadığım teyze kendince eeespirü yapıyor anlayacağınız, ayyy kıyamaaam, benimle maytap geçiyor yazıııık, diye düşünemedim tabi, hay sizin espri anlayışınızı eşekler kovalasın, diye düşünmek durumda bırakıldım malesef. Ne soruyosun dimi? ite kaka geç işte... Hayır, geçemezsin?!!! "Sizleri bana sayıyla mı verdiler acaba? Nerdeyim ben?" diyecektim aslında da aaah ah, diyemedim işte.

O andan itibaren beynim uyuşmuş sanırım, akşamın geri kalan kısmını hatırlamıyorum, ay iyki hatırlamıyorum.

İşte bunlar da benim hayatta kalma mücadelemin son örnekleri. Tüm bunlar 1 saatin içine nasıl sığmış olabilir onu anlamakta güçlük çekiyorum biraz. 

1. Foto - bozmayın kafamı!
2. Foto - dalarım ülennn!

Manalarını taşıyorlar.
Figüranım çok sevdiğim karikatür tipli yeğenlerden bir tanesidir ! bir tanedir  =)






11 yorum:

Barbygirl_here dedi ki...

Ust uste gelmis hepsi sanki...
Ah sonradan bende yanarim "keske soyle deseydim" diye, biraz hazir cevap olmak lazim o an laf sokmak icin sanirim :)
Kimi oyle hak ediyor ki....Bizde saygidan susuyoruz...Di$a vur gitsin,dimi ya...
Uzak olsun o tip insanlar,i$leri du$unce bak nasil gelirler selam bile vermeyenler,dimi canim?

Sen sakin ol, baska seyler dusun, unut o geceyi de ;)

Opuyorum ^*^

^zeynep^ dedi ki...

FerahFeza'm,
hep öyledir, en afilli cümleler sonra sonra gelir insanin aklina :) ve sonradan daha da çok kizariz ama bu defa kendimize niye öyle demedim diye :)
Ben sakinim canim problem yok, laf olsun diye yazdim geçtim :) isi düsenleri de kibarca geri çevirebiliriz diye düsünüyorum. bu kadar basit.

öptüm ben de! :)

GeCe dedi ki...

ayh okurken bana fenaliklar geldi, malesef ben de dilsizgillerden sayiliryorum cevap veremiyorum, ancak cok sukur kayinvalidem tarafinda boyle olaylar yasamasam da kendi akrabalarimda yasiyorum, onlara da bir dereceye kadar cikisabiliyorum

^zeynep^ dedi ki...

GeCe'cim,
ay sana sakin fenaliklar gelmesin sen rahat ol canim benim :)
benim kayinvaldem de sagolsun çok anlayislidir, birini kiricam diye çok korkar, çok dertlenir. Ben de hic yasamadim kendisinde böyle bisey. insanin kendi akrabalari daha mi acimasiz oluyo ne? :)
öperim!

Zamandan Sızan dedi ki...

Okurken nasil daraldigimi anlatamam!.. Ama saygi her seyin ustundedir anlasalarda anlamasalarda zerafetin yeter.. cok sevgiler..

^zeynep^ dedi ki...

Kiymet'cim,
baska türlü ögrenmedigimizden saygidan vazgeçemiyoruz tabi, saygisizlik etmek durumunda kalmaktansa uzak durmak daha iyi sanki. Sevgiler...!! :)

Adsız dedi ki...

onu bilir onu söylerim , susmucaksın arkadaş , yoksa tepene bir güzel yaparlar..

^zeynep^ dedi ki...

Nalan'cim,
artik tepeme mi yaparlar nereye yaparlar bilmiyorum ama bana uzak allah'a yakin olsunlar =P

:)

safir dedi ki...

:)) ayy okurken kendimi gördüm şu çocuk konusunda harbiden neler neler geliyorda dilimin ucuna yutuyorum hep :))

^zeynep^ dedi ki...

Safir'cim,
merhaba :) ayni dertten muzdarip miyiz? öyleyiz sanirim :)

safir dedi ki...

öyleyiz öyleyiz :))

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...