12 Temmuz 2010

okudum - maraz


Aylar önce ilk üç sayfasından hoşlanmayıp bir kenara kaldırdığım kitabı geçen hafta bir solukta bitirdim. Tam doğru zamanda doğru bir kitap seçmişim okumak için. Fazla kafa yormadan, çok düşündürmeden, biraz güldüren, az hüzünlendiren bir hikayeydi benim için.

Eşinin kendisini aldattığını öğrenen Aslı, ailesinin de tuzu biberiyle hayatı bir anda tepe taklak oluyor. Benim de keşke öyle arkadaşlarım olsa diye düşündüğüm arkadaşları onu yalnız bırakmıyor, yardımcı olmaya çalışıyor fakat o yine de kendi çizdiği yolda ilerlemeyi tercih ediyor. Aslı çok ilginç bir kişilik gibi geldi bana, ama çok ta güçlü bir karaktere sahip. En çok ta kulaklarını dış dünyaya kapayabilme yeteneğini ve kararlılığını sevdim.

Beni tek rahatsız eden şey bir sürü imla hatasının olmasıydı. Kitap zaten 197 sayfacık, yani bu kadar az sayfaya bu kadar hata çok fazla gibime geldi.

Hande Altaylı acaba bu kitaptan sonra Münevver hanım'ın mektupları diye bir kitap çıkarır mı diye merak ettim doğrusu. Çıkarsa güzel olur aslında. O da kendine has bir kişilikti, eminim hayatında bir takım entrikalar dönmüştür =)

2 yorum:

sünter dedi ki...

Münevver hanimin mektuplari´ni derken??
anlayamadim,
ama merak ettim ne oldugunu.

^zeynep^ dedi ki...

Sünter teyze'cim, Maraz'da Aslinin komsusu, yasli bir hanim vardi ya, Münevver hanim, onun gençliginde yazmis oldugu mektuplari buluyorlar hani, onlar, yani güzel bir devam kitabi olur diye gecirdim icimden, tamamen benim fikrim yani. Ya da Münevver degil miydi o yasli komsunun adi?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...