Kim bilir kaç olay vardır da şimdi hatırlamıyorum. Bugün yaşadığım 'olay' ise şöyle gelişti:
Sevgiliyle iş yerlerimiz yakın olduğundan normal şartlarda o beni işe bırakır ve arabayı da bir kaç kilometre daha ilerde olan kendi iş yerinin otoparkına bırakır. Bugün sabah Sevgili hastalanınca işe kendim gelmek zorunda kaldım ve arabayı da iş yerimin dibinde bulunan otoparka bırakmak istedim. Normalde günlüğü 16 Frank (ki bunu her gün böyle ödediğini düşünürsen az sayılmaz ama bir defaya mahsus olduğu için gözden çıkarılmış bir ücret)
Bugün baktım otoparkta yine bir tuhaflıklar var. Otoparka girişteki bariyerler normalinde Ticket'ini aldıktan sonra açılıyor ve giriyorsun, baktım bugün bariyerler havada herkes şak diye giriyor otoparka, hemen ilk gördüğüm boş parka en acayip bir şekilde park etme çabalarında bulundum, aslında çok özenirim güzel park etmek için ama etraf kalabalık olunca heyecan yapıyorum, yamuk park ediyorum. Kapıyı açınca da yandaki arabayı çizmemek için yine en yamuk bir şekilde çıktım arabadan ve orada bulunan görevliye doğal olarak ALMANCA sordum: Ticket'imizi nerden alıcaz? (yoksa akşam çıkarken bariyer nasıl kalkacak dimi?) Bu bana TÜRKÇE cevap veriyor: Ticket'e gerek yok diye, ben tabi sabah sabah şaşırıyorum nereden anladı bu benim Türk olduğumu diye (çünkü her gün başıma gelmeyen bir olay bu benim için ve ben tanımadığım ya da ilk defa gördüğim Türk'lerle hemen Türkçe konuşamam nedense, böyle de garip bir huyum vardır).
Öyle boynumda Türk bayrağı kolyesi, ya da isim yazan bir kolye taşımam, hoşlanmam da öyle şeylerden. Bi bakmışım ağzım açık kalmış önce ne diyeceğimi düşünüyorum ve aynı zamanda kafayı eğmiş adamın suratına bakıyorum acaba ben bunu bir yerden tanıyor muyum diye, daha önce görüştük mü acaba diye ama çıkartamadım tabi, o arada adam bir kağıda bir şey yazıyordu ben kafayı eğmiş tipi tanımaya çalışırken şaşırdığımı görünce pişkin pişkin sırıtmaya başladı bu (sinir oldum ben tabi). Ben de bozmadan (neyi bozmuyorsam) TÜRKÇE cevap verdim: Nasıl yani, akşam nasıl çıkacağım ben burdan? Bariyer açık olacak mı akşamleyin de, diye (şu salak şaşkınlık ifademden de kurtulamadım bir türlü) o dediki: 5 Frank'ın var mı? cebimden saf gibi bütün bozukları çıkardım 3 lira 70 kuruş çıktı (normalinde Ticket olunca otomatta kartla ödüyorum ve zamanında sık sık param çalındığından bozuk para da olsa yanımda nakit bulundurmam), sanırım yok, dedim, olsun farketmez, kalsın o zaman, dedi. Adama suratımda mı yazıyor Türk olduğum, nerden anladın gibi salak sorular sormak geliyor içimden aynı zamanda (o arada hâlâ kağıtçığa bir şey yazıyor) Ben o birşeyler karalarken oyalanmak için arkama bakıyorum, içler acısı bir şekilde park ettiğim arabama, acaba çok mu kötü olmuş diye. O arada ne görüyorum? Arabanın arkasına serilmiş bir Galatasaray atkısı...
ve elime kağıtçığı tutuşturdu (Ticket yerine geçen ve ödendiğine dair belge olan kağıtçık).
Sevgiliyle iş yerlerimiz yakın olduğundan normal şartlarda o beni işe bırakır ve arabayı da bir kaç kilometre daha ilerde olan kendi iş yerinin otoparkına bırakır. Bugün sabah Sevgili hastalanınca işe kendim gelmek zorunda kaldım ve arabayı da iş yerimin dibinde bulunan otoparka bırakmak istedim. Normalde günlüğü 16 Frank (ki bunu her gün böyle ödediğini düşünürsen az sayılmaz ama bir defaya mahsus olduğu için gözden çıkarılmış bir ücret)
Bugün baktım otoparkta yine bir tuhaflıklar var. Otoparka girişteki bariyerler normalinde Ticket'ini aldıktan sonra açılıyor ve giriyorsun, baktım bugün bariyerler havada herkes şak diye giriyor otoparka, hemen ilk gördüğüm boş parka en acayip bir şekilde park etme çabalarında bulundum, aslında çok özenirim güzel park etmek için ama etraf kalabalık olunca heyecan yapıyorum, yamuk park ediyorum. Kapıyı açınca da yandaki arabayı çizmemek için yine en yamuk bir şekilde çıktım arabadan ve orada bulunan görevliye doğal olarak ALMANCA sordum: Ticket'imizi nerden alıcaz? (yoksa akşam çıkarken bariyer nasıl kalkacak dimi?) Bu bana TÜRKÇE cevap veriyor: Ticket'e gerek yok diye, ben tabi sabah sabah şaşırıyorum nereden anladı bu benim Türk olduğumu diye (çünkü her gün başıma gelmeyen bir olay bu benim için ve ben tanımadığım ya da ilk defa gördüğim Türk'lerle hemen Türkçe konuşamam nedense, böyle de garip bir huyum vardır).
Öyle boynumda Türk bayrağı kolyesi, ya da isim yazan bir kolye taşımam, hoşlanmam da öyle şeylerden. Bi bakmışım ağzım açık kalmış önce ne diyeceğimi düşünüyorum ve aynı zamanda kafayı eğmiş adamın suratına bakıyorum acaba ben bunu bir yerden tanıyor muyum diye, daha önce görüştük mü acaba diye ama çıkartamadım tabi, o arada adam bir kağıda bir şey yazıyordu ben kafayı eğmiş tipi tanımaya çalışırken şaşırdığımı görünce pişkin pişkin sırıtmaya başladı bu (sinir oldum ben tabi). Ben de bozmadan (neyi bozmuyorsam) TÜRKÇE cevap verdim: Nasıl yani, akşam nasıl çıkacağım ben burdan? Bariyer açık olacak mı akşamleyin de, diye (şu salak şaşkınlık ifademden de kurtulamadım bir türlü) o dediki: 5 Frank'ın var mı? cebimden saf gibi bütün bozukları çıkardım 3 lira 70 kuruş çıktı (normalinde Ticket olunca otomatta kartla ödüyorum ve zamanında sık sık param çalındığından bozuk para da olsa yanımda nakit bulundurmam), sanırım yok, dedim, olsun farketmez, kalsın o zaman, dedi. Adama suratımda mı yazıyor Türk olduğum, nerden anladın gibi salak sorular sormak geliyor içimden aynı zamanda (o arada hâlâ kağıtçığa bir şey yazıyor) Ben o birşeyler karalarken oyalanmak için arkama bakıyorum, içler acısı bir şekilde park ettiğim arabama, acaba çok mu kötü olmuş diye. O arada ne görüyorum? Arabanın arkasına serilmiş bir Galatasaray atkısı...
ve elime kağıtçığı tutuşturdu (Ticket yerine geçen ve ödendiğine dair belge olan kağıtçık).
Hadi atkı sayesinde parkı bedavaya getirdik:) Fenerli olsa kesin para alırdı diye düşünmekteyim şu an.
10 yorum:
En büyük CIM BOM BOM! :-D
Yazini valla heycanla okudum,sonunda acaba ne cikacak diye.:)) ben bir an cocugun sana telefon numarasini felan yazdigini dü$ündüm...ne kadar kötü niyetliyim dimi!:))
Bu arada araba park etmeyle,türkce konu$ma olayilarinin aynisi banada oluyor..:)))
@BirSen'cim hic beklenmedik anda olunca insan sasiriyor haliyle:) Evet çok kötü niyetlisin, seni gidi seni :D
Ben de sonunda ne çıkacak diye merakla okudum. Galatasaray atkısı kısmı nedense pek hoşuma gitti :)
Her yerdeyiz :))))
Bir Galatasarayli olarak mutlu oldum nedense :P
Yine de, aynini ben yasasam ayni tepkileri verirdim sanirim:)
ehehe biz Türkler telapatiyle anlaşırız şşş ;)
ehehe biz Türkler telapatiyle anlaşırız şşş ;)
:D :D
bence FBli olsaydin - kesin kazik yerdin - iyi olmus :)
Amanın diyorum bebek tepkilerini ise haklı buldum aynen ya dedim okurken :)
hehe valla ben olsam bende şaşırırdım :)).yine de galatasaylı olmanın ayrıcalığını bir şekilde daha görmüş mü olduk demek gerek acaba?:)
aha şansın böylesi
Yorum Gönder