Her Allah'ın günü bloguma giriyor ve iki kelam birşey yazayım deyip deyip vazgeçiyorum. İçimden gelmiyor nedense. Paylaşsam ne güzel olur dediğim şeyler var ama içimden hiç birşey gelmiyor. Yorgun başladım yeni yıla, yılı yarıladık neredeyse ama ben hala aynı yerdeyim. Her yeni yıl bir öncekinden daha çok yoruyor beni. Yaşlılık mı demeli buna ne demeli bilemedim ki? Belki biraz daha vurdum duymaz takılmak gerek, üzerimizdeki yüklerin hafiflemesi için ama o da benim yapımda yok.
Eşim Mayıs ayından itibaren her şeyin çok çok daha güzel olacağına inanıyor. İnşallah öyle olur.
Bu mıymıntı halim tez vakitte geçer de tekrar renklendiririm blogumu inşallah. En çok kendim için istiyorum bunu, çünkü motivasyon kaynağım burası benim ve dönüp dönüp baktıkça: hayret bunları ben mi yazmışım deyip, en azından zamanımı boşa tüketmemiş olmama seviniyorum.
Kışın, ne yapmak istedimse hiç birini yapamadım. Bahar yenice belli etti kendini, sevdirmeye başladı, baharla beraber ruhumu da temizlemek adına, yeni bir kitaba başladım. Bir sürü kitap vardı elimde, nasıl becerdiysem, hepsi de kısa kısa hikayelerden oluşup, belli bir yerden sonra beni sıkmaya başlıyorlardı. Hepsi yarım kaldı.
Ben de en sonunda bu iki Allah dostlarını yakından tanımak için ve sıkılan ruhuma iyi geleceğini düşünerek ilk kitabı yani "Tebrizli Şems"in biyografik romanını okumaya başladım. Öyle de oldu, çok iyi geldi, toparlıyorum ruhumu yavaş yavaş!
Ha bir de her gün bu güzelliklerin bir yenisinin açtığını izlemek bu aralar en büyük mutluluğum.
Her tomurcuğunda yeni bir hayat var sanki. Ve benim orkidelere olan aşkımı bilen bilir. Çiçeklerim evde açmayınca iş yerine getirdim ve getirdikten sonra çıldırdılar resmen, pencereler çok büyük olduğundan 3 orkidem birden çiçek açmaya başladı. Ben de sevinçten deli gibi oldum tabi =) Her an gözümün önündeler, doyamıyorum bakmalara =)
5 yorum:
aynı ruh ve bahar temizliği durumları bende de var.evet mayıs güzel süprizler yapsın,valla yeniyıldan bişey anlamadım daha:))
Zeynepcim yeni postunu readerda görünce büyük bir keyifle tıkladım hemen sayfana, özlemişim senin yazılarını okumayı. Çiçekler ne çok mutluluk veriyor değil mi? Onlarda evin çocukları gibiler, kıyamıyor insan. Öpüyorum çok.
Bu arada İncim için açtığım bloguma beklerim. :)
Merve
keyf_i sibel,
ay insallah, biz pozitif düsüncelerimizi eksik etmeyelim o zaman :)
Merve'cim,
sagol canim, bundan sonra uzun degil kisa araliklarla yazmaya devam etmek istiyorum ben de :)
çiçekler beni benden aliyor resmen, ilk defa orkidelerin açmasini bu kadar yakindan takip ediyorum.
inci hanimin bloguna ugramazmiyim, yerim onu ben, hemen ekliyorum listeme, haberim yoktu önceden.
öpüyorum ben de çok çok! :)
Tatlim uzun zamandir yazamadim sana..:(
Bende senin gibi bir orkide manyagiyim.:)) Cikan her tomurcugu yavrucugum diye seviyorum :D
Öpüyorum seni cok..:-*
BirSen'cim, ben de sana yazamadım uzun zamandır ama yaptıklarını sürekli keyifle ve hayranlıkla sessiz sessiz takip ediyorum!! ;)
Ben de her tomurcuğu öyle bir seviyorum ki, sevdiğim her şeye tosuncuğum diyorum, çiçeğe bile =D
Acayip mutluluk verici!
Ben de öptüm çok çok!
Yorum Gönder