31 Aralık 2012

no wishes - dikkat. biraz pesimistlik var

Tuğba - Zeynep - Alper

Blogumun sol frame'ine dilekler sıraladım ammaaa... aşk haricinde geri kalan şeylerde beklentim sıfır. Aşk varsa mutluluk var demektir, aşk varsa huzur gelir, huzur varsa sağlık var demektir... gerisi detay.

Ben ve çevrem her yıl sonu griplerle, nezle ve virüslerle cebelleşiyoruz malesef. Mesela ben artık profesyonel yıl sonu nezle grip uzmanı olarak, pek de takılmıyorum bu yılbaşı lagalugalarına, başımı ağrıtıyor bu şeyler benim, hele şu yılbaşı gecesi ne yapacaksınız sorusu yok mu, ezelden beridir tüylerimi ürpertir. Nezle + burun tıkanıklığı = beyinde oksijen eksikliği ; Moral ve motivasyonun düşmesi.
Acaba işi gücü bırakıp güney yarım küresine mi yerleşsek? kış olmayan bir yere.

Yeni yıla girmişiz girmemişiz pek de umrumda değil doğrusu. Pessimist takılıyorum şu sıralar.

Alt tarafı tarih değişiyor, niye abartılıyor ki bu kadar bu yaşıma geldim, hala anlamış değilim. Bazı konularda biraz demode görüşlü olabilirim. Ben ki doğum günümü bile kutlamayı sevmeyen bir insanım. Özenti işlere zaten uyuzum. Sırf geçen hafta için ufak tefek hazırlık hayalim varken, ve bu hayallerim bile kıytırık bir üşütme yüzünden suya düşmüşse eğer ben hangi cesaretle yeni yıl hayalleri, umutları, dilekleri sıralayabilirim acaba?

Neyse.

Yukardaki baykuş kardeşler bitmedi henüz abileri, ablaları :)
Bunlara baykuş kardeşler deyince birden ben ve kardeşlerim geldi aklıma, tesadüfen bize benzetmişim ben bunları. En sağdaki tembel, dünya pek de umrunda olmayan erkek kardeşim :) ortada düşünceler içinde ben (gözler aslında kapalı), ve solda ablasından kopya çeken kız kardeşim :)

Kardeşlerim benim her şeyim!!!

Siz bakmayın bana, 

MusMutlu Huzur dolu nice Yıllarınız olsun!!!



20 Aralık 2012

kış halleri, ev halleri

Çalışma odamızdaki bilgisayar sorunu hala çözülmüş değil. Bu nedenle de fotoğraf makinesiyle çekilen fotoğrafları paylaşamıyorum bir türlü. Diz üstü bilgisayarın ekranı yetersiz kalıyor yapacağım işler için.

Havaların erken kararmasıyla birlikte akşamlar 5 kat daha uzunmuş gibi bir his oluştu bende. Bu nedenle vakit geçsin diye boyalarımı çıkardım ortaya. Yapmak istediğim bir sürü şey var ama malzemeleri bir çıkar, bir yerine koy sonra tekrar çıkar tekrar topla bezdiriyor beni. Zaten bir enerjisizlik var üzerimde bir de eşya çıkar yap topla koy uyuz oluyorum, oturma salonunda da dağınıklığı hiç sevmiyorum ama bir süre böyle olacak.

Sakin sakin eşyalarımı dağıtabileceğim, istediğim seslerin (!) eşliğinde çalışabileceğim bir çalışma odasının hayaliyle yaşıyorum günlerdir aylardır.

yemek sonrası halleri - çay limon bal - kesilmeyen öksürükle baş etme durumları!!

ofisdeki çalışma masamın minikleri :)

beceriksiz ve fikirsiz hallerdeyim

Boyaların başına asıl geçme sebebim annemdir. Yatak odalarını tepeden tırnağa yenilediler ve benden yeni yatağın baş ucuna odaya uygun bir tablo istedi. Elimi boyaya alıştırma ve fikir üretme turları için, önce delisi olduğum baykuş resimleri çizmekle başladım işe.

19 Aralık 2012

yazsam


Ah bir yazsabilsem neler dökülecek kim bilir... 


Yeni yıl için en çok yazmayı dilemeliyim bence!


10 Aralık 2012

dikkat bu yazi bolca kar içerir, hirkalarinizi giyin :)

Evde bazı teknik arızalardan dolayı bloga yeni yazı ekleyemiyorum. Daha doğrusu fotoğraflarımı düzenleyemiyorum. E fotoğraflar olmayınca da pek yeni yazı ekleyesim gelmiyor.

Öyle el işleriyle falan da uğraşamadım hiç. En önemli aktivitelerim arasında sıkı sıkı giyinmek, battaniye ve yumoş terliklerle yakın ilişki kurmak var şu sıralar. 

Bugünlerde karla cebelleşiyoruz. Bu aylarda buralara bu kadar kar yağmazdı daha. Hele bizim oralara hiç yağmazdı. Şu an 30 santim civarı kar var, ve daha 20 - 60 santim arası yağacağı söyleniyor. Yağsın bakalım. Kışa da kar yakışmaz mı zaten? Tabi kimse mağdur olmadan zor durumda kalmadan olursa, kazalar olmazsa daha güzel olur.

İş arkadaşlarım olmasa, evden işe, işten eve bir hayat süreceğim, geçen Cuma iş sonrası Zürih Hauptbahnhof, yani Merkez Tren istayonuna gittik. Her Yıl orada tezgahlar kurulur, Noel pazarı olur, ve son yılların en gözde dekorasyonu da Swarowski Taşlarıyla süslenmiş noel ağacı olur. Biz de bu mevsimin içeceği olan Glühwein yani sıcak şarap içmek için uğradık, 3 senedir gelenek haline geldi bu. Kuru kuru bir yazı olmasın diye de o gün kadrajıma takılanlar, kalabalıktan ve loş ışıktan dolayı iyi olmadılar malesef:

Meşhur Swarowski ağacı
tren istasyonunda kurulmus olan standlar
ve standların içi:

alkolsüz alternatiflerin de bulunduğu sıcak şarap standı

koyun postları

rengarenk ahşap oyuncaklar
   
Betlehemi (Beytüllahim'i) yani Hz. İsa'nın doğumunu simgeleyen kervan. 



Zürih, Ana istasyonun Bahnhofstrasse önünden görünüşü...

O akşam yani Cuma akşamı yağmaya devam eden kar.

Cumartesi sabahı balkonumdan görülen manzara.



yine balkonumdan görülen diğer manzara. Alt kattaki komşularımı düşünemiyorum.

Cumartesi düğünümüz de vardı aynı zamanda, gelin almaya gittiğimizde Zuhal'e arkadaşı tarafından not.
gelinimize nazar değdi o gün... 

Bu da bugün sabah saat 7 buçukta iş yerimin önündeki manzaraydı.

İşte böyle. Bi de düşünüyorum günler niye yoğun geçiyor diye. Fotoğraflara bakınca anlıyorum anca. Mutlu sıcacık sağlıklı haftalarınız olsun!






Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...