31 Temmuz 2012


Düşündüm de,
kimseye sormadan yaptığım işler bana daha çok zevk verdi bugüne kadar.

Şöyle
tekrar bir gözden geçirdim de,
Danışmadan yaptığım işlerde henüz hiç pişman olmadım.

E ben bunu unutmiyim bari o zaman,

Bana huzur veren, başıma buyrukluğummuş meğer ve ben bunu neden yeni farkettim anlamadım.

Her gün kendini yeniden tanıyan benden selamlar!

:)



27 Temmuz 2012

bir tatlı huzur, arınma süreci


Kavuştuk yine Cuma'ya...

Dün iş yeriyle oynadığımız minigolf parkurun manzarası böyleydi. Herkes telaş içinde yarışırken ben manzaradan gözümü alamadım :) ne kadar huzur verici bir görüntü vardı. Tadını çıkarmaya çalıştım.

Bu arada, Grup halinde sondan 2. olduk malesef, ama çok keyifli ve eğlenceliydi. Hava mükemmeldi. Hatta biraz fazla sıcak ama olsun. Yakında tekrar üşüyeceğiz yine.

Bu aralar neler yaptım:

Yine uzayan saçımı - standardlarıma göre - kısacık kestirdim. Mutlu oldum.

Evde fazlalık eşya ne varsa derledim topladım, hiç kullanılmayanlar için ayrı bir bavul hazırladım TR'ye gidecek.

Eskiyen eşyalar için kocaman bir çöp torbası doldurdum.

Eskimeyen, atılsa yazık olacak diye düşündüğüm, ama verecek kimse bulamadığım eşyaları ise online satışa sundum ki, bir başksasının işine yarasın. Koyduğum fiyatlar öyle gülünç ki... ama kurtulmak için başka çare bulamadım.

Evi yavaş yavaş boşaltmaya çalışıyorum. Evliliğimin ilk zamanlarında heves edip bi dünya işe yaramayacak eşya almışım. Şu anda kullanmadığım ne varsa boğuyor beni resmen. Karar aldım, birşeyi sırf beğendim, ay çok şirinmiş, pek sevimliymiş diye almayacağım. Bunu çoktandır yapmıyorum ama zamandında alınanlar duruyor.

İşte böyle. Fazlalıklardan arınma sürecindeyim şu aralar. Kalbimdeki ağırlıklardan, evdeki eşyalardan, saçlarımdan kurtuluyorum / kurtuldum... 

sadece göbeğimin etrafındaki fazlalık kaldı, en zoru ondan kurtulmak =)

Mutlu haftasonlarınız olsun







24 Temmuz 2012

sensiz dünyayı görmüş olsam

Yazsam faydası yok, yazmasam gönül razı değil...

Bavulumu toplamaya üç buçuk hafta kaldı. Herkes yaz tatilinden dönerken biz gideceğiz. Gitmesine gideceğiz  de yazın son damlalarını, huzuru yakalayabilecek miyiz o da ayrı bir merak konusu. Hem aynı zamanda bayram dedik, o kadar büyükanne babalarımız var Allah uzun ömür versin, sağlık sıhhat versin, sırf onlar mutlu olsun diye, yüzleri gülsün diye ellerini öpmeye gidelim dedik. Yoksa ben kolay kolay gitmezdim oralara. Sırf kendimi düşünen biri olsaydım eğer, bugün bulunduğum noktadan bambaşka bir yerde olurdum zaten. Ama benim gördüklerim, bildiklerim, yaşadıklarım ve genetiğim başka. Ben aynı anda bir sürü şeyi isterim. Sevdiğim sayılı kişiler uğruna hoşlanmadığım onlarca kişiye de sabredebilirim. Ortamlar oluyor beni boğan, kelimeler uçuşuyor beni yoran. Onlardan kaçmak kolay ama şu önsezilerim yok mu benim, en kötüsü onlar işte. İnsan kendinden korkar mı? Ben korkuyorum artık. Düşüncelerimden, rüyalarımdan, hatta bazen hayallerimden. Söylemiş olduğum sözlerden de korkuyorum, çünkü bu aralar ne söylediysem, hepsini tek tek yutmakla meşgulüm. Ağzımdan çıkanlar hayırlı bir dua olsaymış eğer, kabul olurmuş. Şimdi sarfettiğim kelimeleri yutuyorum. Boğazımdan zor geçiyor, midemde kramplara neden oluyor, bildiğin kalp sancısı. Söz gümüşse sükut altındır demişler de ben anca farkına varmışım. Herkese herşeye laf yetiştireyim derken bir de görüyorum ağzımdan çıkan kelimeler şimdi ruhumu hırpalıyor. Ne çok konuşmuşum, ne boş konuşmuşum şimdiye kadar. Tek bir kaçış yolum varsa o da duadır diye düşünüyorum. 


*****




Dedi ki,
sen gezmiş görmüşsün oraları, istemezsin bir daha görmeyi belki...

Cevap verdi,
A benim uğur böcüğüm, ben görmüş olabilirim ama sen yoktun, yani ben tam görememişim!

Sensiz dünyayı görmüş olsam, bir gözüm kör bakmış olurum, a benim iki gözüm!





Resim:
Osman Hamdi Bey
"Leylak toplayan kız"


19 Temmuz 2012

Dünden biraz ve yarın adına...


Yapamıyorum. Şu sıralar (şu sıralar mı? bütün sene neredeyse) evde bilgisayarın karşısına geçip de birşeyler hazırlayamıyorum bloguma. Ama dün güzel bir gündü, onun hatrına, aklımda kalması için dökeyim satırlarımı. Buranın şartlarına göre dün mükemmel bir hava vardı, ne serin ne çok sıcak, yağmur da yoktu. Bütün gün çalıştıktan sonra, sevgilimle önce birşeyler atıştırmaya gittik (bu aralar akşam yemeklerini kesinlikle abartmıyoruz =) ) sonrasında minigolf oynadık. Ben keşke biraz alıştırma turu falan yapsaydım, ezildim resmen =) iyice soğumuşum. Haftaya iş yerinde minigolf turnuvasına katılıcam, çalışmış oldum birazcık =)
Eve gelince üzerimizi değişip bir saatlik yürüyüş yaptık. Orman havası, yeşililk, gün batımı güzeldi - bizi sürekli taciz eden sinekler, arılar, böcekler güzel değildi! Neyse doğayla içi içe bir akşam oldu. Yürüyüşten sonra görümcemlere uğradık, birer çayımızı yudumlayıp eve gidip balkonumuza kurulduk. 
Ha bu arada minigolf oynarken bol bol çimlere de bastım yalın ayak, kışın yaza dair birşeyler özlüyorsam o da bunlardan biridir, yalın ayak çimlerde yürümek =) Fırsatınız varsa yapın bunu, bildiğin mutluluk hormonu salgılatıyor =)

Yarın ayların en güzeli Ramazan ayının başlangıcı. Hatta bugün akşamdan başlıyor bile. Şükürler olsun bu bereketi bol günlere kavuşturan Rabbime. Herkese ailesiyle, sevdikleriyle, dostlarıyla beraber güzel bir Ramazan geçirmesini diliyorum. Sofralarınız bereketli, günleriniz huzur dolu geçsin. Allah bu uzun ve sıcak günlerde tüm oruç tutanların yardımcısı olsun.


Hayırlı Ramazanlar!!!



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...