29 Haziran 2011

bez pasta - minik minik projelerden bir tanesi

Demiştim ya geçenlerde, minik minik projelerim var diye. Onlardan bir tanesi buydu. Daha farklı daha kreatif bir şey olabilirdi belki ama bu benim yaptığım ilk bez pasta olduğu için bana göre büyük ve değişik bir projeydi =D

Ne zamandır yaptım duruyor evin baş köşesinde, bebişin gelmesini bekliyordum, buraya daha erken koysaydım fotoğraflarını annesi görecek, sürprizi kaçacaktı. Ama nasıl can atıyorum hediyeyi emanet etmek, paylaşmak için, nihayet kısmet oldu. Zamanla diğer miniş projelerime de gelecek sıra ;)

Nasıl yapıldığını bir çok çeşitli DIY videolarında izleyerek, elimdeki malzemelerle bana göre yapılışı en uygun biçimde hazırlamaya çalıştım. Bir çok videoda minicik bezleri yuvarladıktan sonra lastikle sabitleştiriyorlardı, o lastikler hem hijyen açısından hem bezde iz bırakma açısından içime sinmeyince, oldukça ince kağıtları şeritler halinde kestim, yuvarladığım bezleri onlara sardım ve bantladım. Benim tavsiyem (ben bunu malesef daha sonra okudum bir yerde) en küçük boy bezlerden almayın, ben yaptım siz yapmayın, hani eğer yapmayı düşünürseniz. Böylece bez pasta daha uzun süre "süs" görevi görür. (Bu arada evimin baş köşesi birden pek boş kaldı dün hediyeyi hastaneye götürünce, o derece özdeşleşmiş.)

 
 
 

       ve en son hali:


28 Haziran 2011

benden mutlusu yok şu anda!!!! =))


Maşallah ...



Allah'ıma binlerce şükür olsun sağlıkla kavuşturdu bizi ailemizin yeni üyesiyle.
Maşallah sana minişim, usul usul, üzmeden geldin.
Sen nasıl bir mutluluk, nasıl bir mucizesin.
Yeni AŞKIMsın benim! =)

İmza:
Taze Teyze
=)


Herkese hayırlı Kandiller!
Rabbim kalbininzden, gönlünüzden geçen tüm dualarınızı kabul etsin!



27 Haziran 2011

simiiiiiiitçi =)


Aah ah, olsa da yesek!

Yanında bir de sıcacık demli çay ne güzel olurdu...
Herkese gevrek simit tadında mutlu bir hafta dilerim =D


24 Haziran 2011

sakin


sessiz ve de sakin
baya baya sakinim
.

23 Haziran 2011

tatil öncesi hazırlık oldu mu

Bende akan sular durur. Bu yaz bir haftalık Antalya kaçamağı yapmayı planlıyoruz. Pek kaçamak sayılmaz artık ama neyse. Bazen kimseye bir şey söylemeden, haber vermeden bavulunu alıp evden çıkmalı diye düşünüyorum ama olmuyor tabi.

Dinlenmeye ihtiyacımız var, herkesten, her şeyden az da olsa uzaklaşmaya, en azından benim buna çok ihtiyacım var. Buna anlayış gösterilmesine daha da çok ihtiyacım var. Az bir zaman kaldı gitmemize hayırlısıyla ve bu seferki hazırlık farklı bende. Evi temizle, bavulu, valizi hazırla durumları değil. Her zaman yapamadığım başka bir şey. Gidicem uçmadan 2 gün önce bir güzel bakım yaptırıcam kendime, oh misler gibi, maniküründen, pediküründen, ağdasından, peelinginden tut masajına kadar. Bu hazırlık olduğu kadar ön dinlenme de sayılır.

Her zaman başkaları için koşturuyoruz, biraz da kendimize zaman ayıralım ama değil mi?


22 Haziran 2011

evdeki orman


orkide ormanı...

bana sabrı öğreten çiçeklerim.
sizi seviyorum.
bana huzur veriyorsunuz.

20 Haziran 2011

Albert Einstein yolundan gittim

Fizik konusunda onun yolundan gidememiş olabilirim (bana en çok çile çektiren ders olmuştur) ama en azından onun ismini verdikleri yoldan aheste aheste gidebilirim. Bu fiziksel aktivite zihinsel bir rahatlama için yetiyor şimdilik =)

19 Haziran 2011

Marimekko - bir iskandinav markası

(imiş) yeni öğrendim. Peki acaba nasıl?





Ben nerden bileyim? Benim ne işim olur ki markalarla, tasarımcılarla =) bir iskandinav markası olarak IKEA'dan ötesini bilmem ki ben ;)

Neyse ki yüksek lisans öğrencisi bir kuzenim var, neyse ki benim canım ciğerimin tez konusu MARIMEKKO, neyseki kuzenim benden bu kitabı onun için ayarlamamı ve Zürih'te bulunan mağazasına uğramamı istedi. Yoksa ben nereden öğrenecektim ki bu marimekko'yu?

Afferin sana kız kuzenim benim. Genel kültürüm arttı sayende.

Not: güzelsin marimekko, çizgilerini beğendim!





18 Haziran 2011

keçe kuru kafa


Bu aralar keçelere sarmış durumdayım. Bunu hayatımda (ana okul, ilk okulu saymazsak) ilk defa yapıyorum. Minik minik projelerim olduğundan bahsetmiştim, bu keçeler de onlardan bir tanesi. Sabır işiymiş onu anladım.

Yukarıdaki sevimli kuru kafa araba süsü olarak, dikiz aynasına asılmak üzere hazırlanmıştır. Bende bu aralar ilham diz boyu maşallah, ama iş imalata gelince... =)

Devamı daha sonra;)

17 Haziran 2011

isviçre'den kareler

Zeynep gezmeyi sever
Zeynep fotoğrafı sever
Lakin, içine sinmeyeni kolay kolay paylaşmaz
Zeynep bu durumda ya çok tembeldir ya da titiz mi derler? mükemmeliyetçi? Yok yok, biz tembelde kalalım, tembeldir kendileri. Ne ayıııp!

Aşağıdakiler bol fotoğraflı gezimizden seçmeler. İsviçre bu sene aman nazar değmesin pek bir güzel, hayatımda ilk defa bu kadar güzel bir ilk bahar ve yaza şahit oluyorum. Bu durumda ne yapmalı? Tabi ki yeşilin bol olduğu bu memlekette doya doya gezmeli. Boş zamanları değerlendirmeli.

İsviçre'nin meşhur şelalelerinden bir tanesi Rheinfall ve çevresinden görüntüler. Buyrun bir de beraber gezelim.


Buraların en sevdiğim yanı ne biliyor musunuz? Güzelliklerin ve tarihin en iyi biçimde korunması. Değerlerini bilmek onları korumak ne güzel.

14 Haziran 2011

güneş deniz kumsal

kavuşmamız yar ne zaman, yar ne zaman, yar ne zaman =)

???

10 Haziran 2011

küçücük şeyler - büyük mutluluklar

Evet, benim mutlu olmam için çok büyük şeylere gerek yokmuş gerçekten. Güzel bir anıyı not etmeli diyorum ya, aslında önemsiz gibi görünen ama benim nazarımda büyük değerlere sahip olan, unutmak istemediğim notlar bunlar.

Mesela:

Yaklaşık 8 senedir gör(e)mediğim orta okul arkadaşımdan haber alma ümidini kesmişken, buluşalım mı ben isviçre'ye geliyorum diye attığı o kısacık mesaj beni yerlere göklere sığdıramaz.

Ya da arkadaşıyla yemeğe gitmek isteyen görümcenin, çocukları bana emanet etmek istemesi, onlarla başbaşa vakit geçirebilme fırsatı yüzümde kocaman bir gülümsemeye sebep olabilir.

Akşam iş dönüşü bakılan posta kutusunda içi güzelliklerle ve samimiyetle dolu bir paket tüm yorgunluğumu silebilir beni bir kuş kadar hafifletebilirmiş.

Sevgilinin (zaten her zaman hazırlama şansı olmadığı) akşam yemeğini benim damak tadıma özel hazırlaması gibi küçük bir ayrıntı beni dünyanın en mutlu eşi yapabilir.

Her Cuma ama her Cuma bıkmadan usanmadan "hayırlı Cumalar" mesajı yollama inceliğini gösteren güzel bir insanı tanımış olmak içimi huzurla doldurabilir.

Pollyanna'cılık oynamıyorum - Hayata güzel tarafından bakmak değil de, güzellikleri görmek, görebilmek benim istediğim.

Hayırlı Cumalar ve güzel haftasonları dileklerimle! =)


9 Haziran 2011

minik minik projeler


ufak tefek minik minik şeyler

klonlanmam lazım, ya da bana bir düzine yardımcı lazım.
onlar benim hoşlanmadığım işleri yapsınlar, ben sadece hoşlandığım işleri yapayım, oh gel keyfim gel yaşayayım...
 
nano-canlardan selamlar =)
 
 

7 Haziran 2011

içimde kelebekler



Içim pır pır pır pır pır kelebeklerle dolu bu günlerde, çok heyecanlıyım çok....

bu kadarını ben de tahmin etmiyordum!




6 Haziran 2011

dilek . dua . düşünce

Bazen dileklerim gerçekleşir, bazen gerçekleşmez, ya da ben gerçekleşmediğini düşünürüm ama o işin içinde başka bir iş olduğundan gerçekleşmemiştir belki de vs. vs.

Ama bazen de sadece aklımdan geçirdiğim şeyler vardır, hani bu böyle olsa nasıl olur, ya da olur mu gibicesinden. Dilek değildir bu, sadece düşüncedir. Dile gelmez asla. Ama bir bakmışım o da gerçek olmuş. İşte o zaman korkabiliyorum kendimden. Sayılı rüyalarımın malum olması gibi. Bi acayip bi duygu bu. Bir şey dilerken, dua / beddua ederken dikkatli olmalı derler, tam kabul olduğu, duaların geri çevrilmediği anlar varmış. Bu yüzden duayı bırakmamalı, beddua ederken dikkat etmeli, hatta hiç etmemeli.

Ama ben değil dua, dilek... birşeyi aklımdan geçirirken bile dikkat etmeliyim sanki. Bi bakmışım gerçek oluyor/olmuş. İyi ya da kötü, bilemiyorum. Ne ki bu şimdi?

(5 dk. aradan sonra aklıma gelen)

Sanırım SADECE iyi şeyler düşünmeliyim, güzel şeyler demek bu... kötü şeylere ihtimal bile vermemeliyim, aklımın ucundan bile geçirmemeliyim, bence bu durum bunu gösteriyor. Evet. Kesin.

3 Haziran 2011

etek + mim


Ben aslında etek sevmem, çok ender giyerim. Kışın mini kot (kalın çoraplar, çizmeler falan anca öyle), yazın (çoook çok sıcak havalarda, 30 derecenin üstünde) maxi etekler. Çiçeklisini böceklisini giymedim hiç ama şu yukarıdaki var ya, işte onun gibi bir kombin olursa vurulabilirmişim çiçekli eteklere. Ayakkabısından tut, bilekliğine, bisikletinden tut, kumsalına kadar çok beğendim =D hepsini bir arada istiyorum. Evet ya, çok istiyorum.


Ferah Feza'cım mimlemiş beni. Hemen onu cevaplayayım:

Konusu Sabah akşam günün her zamanı dinlesem, bıkmam dediğim bir şarkı idi anladığım kadarıyla. Ben her zamanki gibi tek bir şeye sığdıramam sevdiklerimi, bir kaç tane var, aklıma ilk gelenler şöyle:

Ville Valo feat. Natalia Avalon - Summer Wine (çok güzel ya, çok güzelll)


Shakira - Hips don't lie (fıkır fıkırlığından seviyorum bu şarkıyı, yoksa shakira hayranlığım hiç yoktur ve sevdiğim tek şarkısı da budur)


Kevin Little - Turn me on (fıkır fıkır bir yaz şarkısı olduğundan bıkılmıyor, hatta bunu alarm müziği olarak ayarlamıştım bir zamanlar, sabahları fıkır fıkır oynaya oynaya uyanayım diye, o zaman bıkmadıysa hiç bıkmam demektir =D )

Görüldüğü üzere yaz şarkılarını günün her saatinde dinleyebilir mişim ben.

1 Haziran 2011

adsızlara bir iki çift laf

Gidin pisliğinizi başka yerde kusun!!!
Benim kendi şahsıma ait mekanımda başkasına küfürler yağdırmayı da marifet bilmeyiniz!
Görmeyecektir, haberi olmayacaktır bu yüzden yazdıklarınız "tırt" yani.

Adsız, üstüne bir de küfürlü yorumlarınızla blogumu kirletmeyiniz.
Başka blogları da kirletmeyiniz.
Kişiliğinizin ardına saklanarak başkaları hakkında atıp tutmakta da bir numara yok.

Burası benim yerim.
Benim evim.
Bundan sonra yorumlarda da benim istediğim yayınlanacak. Bu güne kadar naif ve iyi niyetli bir şekilde yorumları onaylamadan yayınlıyordum. İyi ya da kötü ayırt etmeden, misafirlerim karar veriyordu yorumlarda ne yayınlaması gerektiğine, bu olaydan sonra onaylarla yayınlanacak malesef. Bu sırf başkalarının pisliği yüzünden böyle olmak zorunda.
Eleştiriyi her daim kabul etmişimdir, ederim de ama çirkinlikleri kabul edemem.

Sinirlimiyim?
Tabi ki hayır. Yazılanlara afedersiniz münasip bir yerimle gülüyorum. Ahahahaha. =D
Şu "Delete" butonu ne güzel bir icat.

=)

Bitti.
Nokta.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...