31 Mart 2010

Mart sonu

Geçen hafta geçti,
Geçen Cuma da geldi gitti...
Yorgun hissediyorum bu günlerde...
Mart yoğunluğu bünyeme fazla geldi...
Bazı randevuları iptal etmek durumunda kaldım...
Yaz saati uygulamasını sevmedim! Yaramadı bana!
Kim demiş günler uzuyor diye? Kim dediyse yalan demiş!

Yarın bir Nisan,
Kimse bana şaka yapmasın lütfen!
Şaka olmasını dilediğim başka şeyler var aslında...

Ve anladım ki, bir bekleyiş olmayınca günler daha çabuk geçiyor, hem de çok çabuk geçiyor.

23 Mart 2010

Cuma gelir mi?

Bu hafta geçer mi?
Cuma gelir mi?
Yapmak için sabırsızlandığım onca şey var...

Havalar lokum!
Çiçekler açıyor!
Ben hülyalarda...

=)

19 Mart 2010

çağla (payam)

çağla / badem / payam / erik
Bizim oralarda buna çağla diyorlar... bir çeşit erik türü. Başka yerlerde var mı, ya da ismi ne bilmiyorum.
Belki de aynıdır.
Şekli bademe benziyor, biraz daha büyüğü, yeşil ve tüylü görüldüğü üzere.
Henüz çekirdeği olgunlaşmamış olduğundan (bahar aylarında) tuza batırarak erik gibi çatır çutur yenilebiliyor.
Bunlar olgunlaşıyor mu onu da bilemedim bak şimdi, belki de en olgun hali budur =)
Yani bu konuda bilgim sıfır. Ancak yemesini biliyormuşum demekki. İnsan bi sorar dimi?
Ama yinede tahminimce bunlar olgunlaştıktan sonra badem oluyor.

Ben erik türü şeyleri sevmem aslında ama ne hikmetse rüyama girdi geçenlerde.
(Mevsiminde görmek müjdeli haber demekmiş, arkadaşımdan aldım haberin en müjdelisini, hem de o gün)

Fakat ekşimsi şeyleri sevmeyen ben o günden beri çağlanın hayalini kuruyorum!
Canım çok çekti ama yok burada böyle bişiy =(

Mutlu günler dilerim!

18 Mart 2010

evi otel gibi kullanmanın yan etkileri

Bu yazımda bu ayki yoğunluğumuzdan bahsetmiştim biraz. Vay benim halime ki, eve şu sıralar sadece uyumaya ve duş almaya gidiyoruz sanki, ha bir de giysi değiştirmeye... =)

Yan etkilere gelince:
  • Sabah 7 den önce aceleyle çıkılan evde kahvaltı denen şeyin olmaması (ki bu aslında her otelde olur, bizim "ev otel" de bu da yok)
  • Akşamları 10'dan sonra gelinen evde yemek pişmemesi -> bünye yine alt üst
  • Koca bir dağğğ gibi yığılan çamaşırların her gün biraz daha artması -> gidişat Ağrı dağı
  • Eve yatmaya gidiyoruz ama çıktıktan sonra ardımızdan ortalığı düzelten caaanım oda servislerinin olmaması
  • Yeme içme düzensizliğinin gribal enfeksyona teşvik etmesi
  • Evde biriken işleri gördükçe gerilen kas sayısının artması
  • Isınan havalar ile enerjinin artması gerekirken her sabah daha da yorgun uyanılması
  • Çamaşırhane'ye yardım planlarının beynimi her geçen gün biraz daha kurcalaması, şöyle birşeyle başlayabiliriz sanki
  • Temizlik konusundaki desteğe her gün biraz daha ihtiyaç duyulması, ona da şununla başlasak güzel olur

Evren! Fulltime çalışan ev hanımlarının feryadlarını duy, duy ver birşeyler yap=)

Fulltime çalışan "annelerin" ise alınlarından öpüyorum!

Hadi bakalım sonumuz hayr'ola...

Mutlu günler!

=)

17 Mart 2010

(*5*)


Birbirimize söz vereli 5 sene oldu...

Mutluyum şu anda!


16 Mart 2010

Gelsin sıcak günler ama çabuk gelsiiiin


Hani baharın gelmesi yaklaşmışken (meteorolojiden umudum yok, yani ben psiklojik olarak yaklaştırmışken)

yapacağım şeyler için sabırsızlanıyorum:

Balkonumu yeniden çiçeklerle süslemeyi...
Tekrar bisiklete binmeyi...
Sandaletlerle dolaşmayı...
Aynen yukardaki resimde olduğu gibi çimlere uzanmayı...
Üzerimdeki kış yorgunluğunu şöyle bir atmayı...
Güzel hava etkinliklerine başlamayı...
Dere kenarında yürüyüş yaparken dondurma yemeyi...
Sivri sineklere rağmen göl kenarında gezmeyi...

Hayal ediyorum!!!

Dahası var tabi, bunlar ilk aklıma gelenler...



15 Mart 2010

Çok şükür bunu da atlattık... =)

Mantılar, börekler, çörekler...
Dolmalar, sarmalar...
Tatlılar, tuzlular, ekşiler...
Bayan Dj'ler, çingene kızlar ve her türlü eğlence, müzik, bayanlara özel!
ve hepsi camimiz yararına!
Birlik beraberlik ancak bu kadar güzel olabilir!
Mutluyum!

insan yağmura sevinir mi?

Daha sabah kar yağıyordu,
Hava "sıcaklığı" eksilerin üzerine çıkmayınca karlar bir türlü erimiyordu,
Her yer buz tutmuştu,
Bir türlü çiçekler açmıyordu,
Mart sürekli kapıdan baktırıyordu,
ve
İliklerimize kadar donuyorduk...
Şu an hava durumu parçalı bulutlu + 7 derece!!!
Nihayet yağmur yağdı ve karlar eridi...
Yaşasın güneşli günler!
(yaşasın yaz geldi diye taklalar atmak istiyorum müsadenizle)
Hayır kafayı yemedim henüz, sadece çok üşüdüm!!!
=)
Ben bu yazıyı yazana kadar yağmur dindi, ama en önemlisi karlar eridi gitti...
Sevgilerimle!

11 Mart 2010

10 Marifet'in bendeki etkisi

Elimden geldiği kadar az konserve yiyecek kullanırım. Kullandıklarımı ise 10 Marifet 'i takip ede ede atamaz hale geldim. Hem makyaj malzemelerimi de koyacak bir şeyler lazımdı. Yani elimdeki hazır malzemelerle kendi çapımda kolayca bir geri dönüşüm projesi yaptım =)



Gelen hediye paketlerinden kalan kurdeleleri zaten atmaya kıyamam. Paket yapacağım zaman işimi görürler diye. Bu defa da bu atamadığım 3 konserveyi süslemekte çok işime yaradılar. Pek te güzel oldular bence.

Kullandığım malzemeler

- makas
- kendinden yapışkanlı beyaz folyo (fotoğrafta konservelerin altına serdim)
- çift tarafı yapışkanlı band
- renk renk kurdele
- ve tabiki bulaşık makinesinde yıkanmış irili ufaklı konserveler





Önce zemin olarak beyaz bandı konservenin boyuna göre ölçüp kestim, yapıştırdım. Daha sonra orta kısmını çift tarafı da yapışkanlı olan bandla çevirdim, onun üzerine düzgünce kurdeleleri yapıştırdım. Bu kadar. Folyo ve bandın kendinden yapışkanlı olması her tarafın batmasına engel oluyor, böylece çok temiz bir iş çıkıyor ortaya.

10 Mart 2010

Her söylediğin doğru olmalı,

fakat

HER doğruyu söylemek, doğru değildir

(Bediüzzaman)

4 Mart 2010

Park Güell - Barcelona

Park Güell de Antoni Gaudi eserlerinden bir tanesi. Nerede bol yuvarlak hatlı, dümdüz çizgileri olmayan, mozaikli çalışmalar görürseniz bilin ki Gaudi imzası taşıyordur. Park Güell ise Katalan iş adamı Eusebi Güell'in isteği üzerine yapılmaya başlanmış. Amaç aslında 60 villa içeren büyük bir parkmış. 1900 - 1914 yılları arasında yapılmış. Yeterli gelir sağlanamayınca (yani 60 tane villaya yapım öncesi alıcı bulunamayınca) 3 ev yapılabilmiş ancak. Bay Güell'e, Gaudi'ye ve mimarlardan bir tanesi ait birer ev yapılmış. Bugün bunlardan biri okul, biri müze ve diğeri ise hâlâ bir ev olarak kullanılıyor.

Parkın genişliği 17 hektar ve alanın doğal yapısını bozmamak adına Gaudi bir sürü teras, destek sağlayan sütunlar, duvarlardan oluşturarak yapmış.

Cumartesi günüydü ve müthiş bir kalabalık vardı. Biz kalabalıktan uzaklaşmak ve manzara yakalamak adına ağaçların arasından çıktık çıktık çıktık... ve çıktık... ve en son fotoğrafta gördüğünüz muhteşem manzarayı yakaladık. Orada soluklandık. Akdenizi seyrettik, temiz havayı içimize çektik bir süre.




Mart telaşesi

Ajandama bir göz atıyorum ve şaşırıyorum. Bu ne yoğunluk. Hangi birine yetişirim endişesi sarıyor her yanımı. Ama yoğun geçeceği için de bir o kadar mutluyum. Mart'ın nasıl geçtiği anlaşılmasın ki, havalar ısınsın, yaz çabucak gelsin .

Konulara göre yoğunluk:

Araba
Önümüzdeki 3 - 4 gün Sevgili yok. Yani araba bana kaldı =) Ne kadar özel işim varsa hallettim hallettim, yoksa işim çok zor. Çünkü otomobil sonra servise verilecek ve daha sonra satılacak. Bu arada yeni otomobil arayışları içersindeyiz. Yani bir araba mevzusu almış başını gidiyor bizde.

İslam
Geçen hafta itibariyle yakınımızda bulunan İsviçre Diyanet, Türk İslam Derneği'nin (yani kısaca cami'mizin) yönetim kuruluna katılmış bulunuyorum, yani bundan sonra bol bol toplantılara katılacağız, projeler hazırlayacağız. İnşallah yeni kurulan gençlik kollarıyla birlikte derneğimize en güzel şekilde katkılarda bulunacağız bundan böyle, ne varsa gençlikte var, vatana millete derneğimize hayırlı ve de uğurlu olsun diyorum.

Doğum günleri
Minik yeğenimiz Ege'nin 2. yaş gününü kutlayacağız. Sonrasında görümcemin doğum günü var onu kutlayacağız, geçen yıl istemeden bir pot kırmış olsak ta onu tekrarlamamak adına büyük çabalar sarfetmek zorundayız. Kimse kırılsın üzülsün isetemeyiz ne de olsa.

Özel günler
Sevgiliyle birbirimize bağlanışımızın 5. yılı da bu aya rastlıyor. Bunu nasıl kutlayabileceğimize dair birşeyler düşünmem lazım ama tam o gün ikimizde kurslara başlıyoruz, ne şans!
Arkadaşımın kına gecesi var, giyecek özel birşeyler ayarlamam gerekiyor, ama nasıl birşey istiyorum, nereden alacağım ne yapacağım bilmiyorum. Alış veriş için zaten vakit yok, en büyük sıkıntım bu.
Ondan sonraki hafta düğün, abiyem, ayakkabım, çantam hazır. Saça aksesuar lazım. Kıyafete uygun takı lazım... eyvah eyvah. Özel işlerim de bunlar oluyor. Bugün ve bu Cumartesi halledemezsem Eyvah!

Eğitim
Dediğim gibi, benim geçenlerde bir test sınavım vardı. İstediğim ingilzce kursuna yazılabilmek için. Sonuç: başarılı. İstediğim kursa yazılabileceğim ve bundan sonra her Çarşamba akşamı kursta olacağım.

Faaliyet
Yine bizim gençlik kollarıyla beraber Bayanlar matinesi / Kermes düzenleyeceğiz. Görev dağılımıdır, o'dur bu'dur yarın akşam konuşacağız.
Zürich'te Sankt Jakob kilisesinde İsviçre'deki Mevlana Derneğinin düzenlediği Semazen gösterisine katılacağız inşallah.

Arada özel günler, doğum günleri olduğundan hediye konusunda da birşeyler düşünmem lazım acilen. Onlara daha sonra ayıracak zamanım olmayacak. Tüm bunlara ilaveten Lig başlıyor, Sevgilinin maçları da ekleniyor.

İşte bu kadar.

Mart ayı 2010 da bunları gösteriyor ajandam.
Mart sonunda bir değerlendirme yaparız artık =)

İnşallah her şey umduğumdan daha iyi geçer

Sonra Nisan yeni sürprizlerle gelecek ;)
Enerji güç ve sağlık istiyoruz, gerisi fasa fiso!
Yoruldum

Okudum okuyorum

Şurada bahsetmiştim internet kitapçısından Ayşe Kulin'in iki kitabını daha sipariş ettiğimi. Onlar şunlardı:

Gece Sesleri
ve Geniş Zamanlar

Her ikisininde dizisi yayınlanmış, haberim yoktu. Daha doğrusu uyarlanmış diyelim. Kitapları okuduktan sonra internetten bir kaç bölümüne göz atayım dedim ve dizilerdeki senaryoların asla asıl hikaye kadar çarpıcı olmadığını gördüm. Ayşe Kulin'in kendisi bile, her yeni bölümde ne olacak acaba diye izliyorum demiş. Dizi sevmez biri olarak pek te büyük bir kayıp yaşamamışım ve buna sevindim. Kitap okumanın keyfi bambaşka.
Sırada görümcemden ödünç alacağım Nefes Nefese var.
Ayşe Kulin Aşk hikayelerini bambaşka bir dille anlatıyor. Sanrıım en çok bu yönünü seviyorum. Fakat ekranlarda sansürlenebilecek olan kısımlara daha az yer verse, ya da daha az detaya girse iyi olur sanki. Bu da onun tarzı demek. Yapacak birşey yok.

Gece Sesleri Ege bölgesinde bir sürü bayanın çevirdiği entrikalardan, çarpık ilişkilerden ve daha çok Anne-Kız ilişkilerinden bahsediyor. Kitabın sonunda gözyaşlarımı tutamadım yine.... =(

Geniş Zamanlar altı kısa hikayeden oluşuyor. Geniş zamanlar, Dar zamanlar, Son zamanlar, Mastektomi, çıkmaz sokakta yürümek ve Spassibo İstanbul. İlk üçü birbiriyle bağlantılı. Birbirinden farklı altı yaşam öyküsü yer alıyor bu kitapta. Bence hepsi de kısa ama etkileyiciydi.

Şu an bir kaç kitaba birden başladım yine. Bakalım hangisini önce bitireceğim.

Maraz - Hande Altaylı:

Siparişini verdiğim internet kitapçısında Maraz da vardı. Hadi dedim hazır indirim varken yararlanayım.

Maraz biraz soğuk bir konuyla başladı. Ölüm. Ama beni asıl rahatsız eden hikayenin hemen başında, bazı konulara karşı olan görüşlerin bana ters gelmesi. Bilemiyorum. Bakalım konu hangi yönde ilerleyecek.

Bin Muhteşem Güneş - Khaled Hosseini

Yine anavatanı Afganistanı anlatmış, fakat bu defa konu farklı. Bizi çok ama çok yakından ilgilendiren bir konu aslında. Kadınlar. Çok üzüleceğim yine. Kitabın kapağı bile tüylerimi ürpertmeye yetiyor.
Sinekli Bakkal - Halide Edip Adıvar

Bu aralar yine Halide Edip Adıvar eserlerinin bir tanesinin dizisi yayınlanacakmış galiba. Daha dün fragmanını gördüm. İzlemeyi düşünmüyorum çünkü anladığım kadarıyla, bir kitabın dizisi çekildiğinde konular çok çarpıtılıyor.
Sinekli Bakkal'ın da dizisi, filmi çekilmiş, hiç izlemedim. Belki okuduktan sonra izlerim.
Hikayenin Rabia üzerinden ilerleyeceğini tahmin edebiliyorum ama bu kitap bana bir kaç numara büyük geldi. Orjinal dilde anlatılıyor ve eski terimler günümüz Türkçesi karşılığıyla sayfaların alt kısmında yer alıyor. Bana göre çok yorucu. Konusu değil ama hem eski zaman, hem eski dilde anlatılınca konunun akışına kapılması çok zor oluyor. Ama azimliyim. Bu eseri bir kenara atmak olmaz. Okumalıyım mutlaka. Zamanımı alacak olsa bile.

2 Mart 2010

Evler sokaklar yollar






Barselona 1992 Olimpiyatlarından sonra ünlenmiş. Evler genelde ince uzun, hep aynı, şehrin yapısını bozmayacak şekilde yenileri bile eski stilde yapılıyor. Günün hangi saati olursa olsun trafiğe yakalanmak imkansız. Şehir içinde bile yollar en az 5 şeritli ve taxi/otobüsler için ayrı şeritler var. Şehir içindeki bisiklet sürücüleri için de kazaları önlemek adına yaklaşık 100 km ayrı yollar var. Öyle güzel bir sistem kurulmuş, her şey öyle düzenli ki... Elimizdeki karta bakarak daha önce hiç gitmediğimiz bir yerde oteli elimizle koymuş gibi, kimseye sormadan bulduk, o derece düzenli her şey.

Böyle olunca insan ah keşke memleketimizde de... diye başlıyor cümlelerine.

1 Mart 2010

Gezdim gördüm dinlendim şimdi paylaşıyorum

Gaudi, La Sagrada Familia, Park Güell, La Rambla, Paella, Sangria... sık sık duyduğumuz kelimeler arasındaydı. Evet Barselona'ya gittik. 3 gece 4 gün kaldık ve bir çok yerini görmeden gelmedik. Bunlar ilk ve 2. günden bir kaç kareler... Tabi 700 fotoğraf arasından en güzellerini seçip paylaşması zaman aldı. Baktım gördüm karar vermesi zor oluyor, ben de rasgele hoşuma gidenleri paylaşayım dedim.

Sabahın köründe uçağı beklerkenki halim, sonrasında Barselona sokakları ve Barselona'nın sembolü olmuş la sagrada familya (Sagrada ailesine ithaf edilmiş kilise)
La Sagrada Familya kilisesi, Antoni Gaudi'nin 1882 yılında yapımına başladığı, 40 sene başında çalışıp, fakat bugüne kadar bitmemiş olan mimari eserlerinden bir tanesi.
Ayrıntılara dikkat edilirse, Gaudi tüm eserlerinde doğadan esinlenerek çıkmış yola. Her yaptığı şeyde o kadar detay varki, insan detayların içinde kaybolup gidiyor. Kilisenin içinde inşaat giriş ücretleriyle devam ediyor. Toplam 300 işçi çalışıyormuş ve 2023 yılında biteceği söyleniyor. Ayrı bir bölümde, çizimler, maketler, doğanın hangi parçalarından esinlendiğine dair bir çok resim, plan ve yazı mevcut.









Fırsat buldukça fotoğraf eklemeye devam edeceğim.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...